Mart ve nisan ayları, takvimin sadece bahara açıldığı bir zaman dilimi değildir bizim için.
Bir milletin kendi kaderini ellerine aldığı, tarih sahnesinde başı dik yürümeye karar verdiği dönüm noktalarının temsilidir.
Bu nedenledir ki bu aylara denk gelen sayılarda biraz daha heyecanlı, biraz daha umut
dolu oluruz.
Unutulamayacak günleri barındırır için de bu aylar.
18 Mart, Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü’nün heyecanı vardır.
18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi ise zihinlerde unutulmaması gereken bir tarihten ötedir.
Çanakkale, yalnızca bir savaş değil, imkânsızın inançla yenildiği, vatan sevgisinin en ağır sınavdan geçtiği yerdir.
Gökten yağan mermilerle değil, annelerin dualarıyla yoğrulan gündür.
Çanakkale sadece düşmanın değil, umutsuzluğun da yenildiği gündür.
Anadolu’nun dört bir yanından gelen yiğitlerin adlarını toprağa değil, sonsuzluğa yazdırdığı gündür.
Bu topraklar, bedeli ödenmiş bir emanet.
Şehitlerimizin aziz hatırası önünde saygı ve minnetle eğiliyoruz.
Ve yine 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın yaşattığı heyecan tarifsizdir…
23 Nisan 1920… Millet iradesinin resmiyet kazandığı, halkın sesinin devletin temeline dönüştüğü gün.
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara hediye ettiği bayram günü.
Hep bildiği gibi Atatürk, geleceğin çocukların ellerinde büyüyeceğini de biliyordu…
Biz de şunu biliyoruz ki; bir ülkenin gerçek zenginliği, çocuklarına verdiği değerle ölçülür.
Ve bizler, bu değeri yaşatmaya, anlatmaya, büyütmeye devam edeceğiz.
Nice ‘23 Nisan’lara… Nice özgür yarınlara…
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun.
Ve elbette ki 6 Nisan’da da medeniyet çınarı Osmanlı’nın ilk başkenti Bursa’nın fethinin 699.
yıl dönümünü kutluyoruz. Bu kıymetli topraklardahep kutlama heyecanının yaşanmasını
diliyoruz.
***
152. sayımızda yine tarihin izlerini, kültürün sesini ve bu şehrin hikayesini anlatmaya devam ediyoruz.