SON DAKİKA
Hava Durumu

#Sergi

bursasehrengiz - Sergi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sergi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Meşher’de Ekim Ayı Etkinlikleri Haber

Meşher’de Ekim Ayı Etkinlikleri

Farklı disiplinlerden seçkilere yer veren sergi mekânı Meşher, ekim ayında da Hikâye İstanbul’da Geçiyor sergisi kapsamında film gösterimleri, çocuk atölyeleri ve küratör eşliğinde turlara devam ediyor. Meşher’in, küratörlüğünü Ebru Esra Satıcı ve Şeyda Çetin’in üstlendiği Hikâye İstanbul’da Geçiyor sergisi kapsamında gerçekleştirdiği etkinlikler ekim ayında da devam ediyor. FİLM GÖSTERİMLERİ Batı edebiyatındaki kurmaca eserlerden uyarlanmış film seçkisinin ekim ayı programında şu filmler yer alıyor: 17 EKİM: DER MANN, DER DEN MORD BEGİNG Yazar Claude Farrère'’in L’homme qui assasina romanından uyarlanan Der Mann, Der Den Mord Beging filminin gösterimi 17 Ekim Cuma günü saat 16.30’da gerçekleşecek. Aristokrat bir Fransız askerî ataşenin günlüğü biçimindeki romanda, İstanbul’da göreve başlayan Renaud de Sévigné şehri ve diplomatik çevreleri romantik bir entrika eşliğinde aktarır. Komplolar ve suçlarla dolu bir ortamda gelişen olayların sonunda hikâye Orient Express’te (Şark Ekspresi) sonlanır. Roman sahne ve beyazperdeye pek çok kez uyarlanmıştır. Curtis Bernhardt’ın 1930 tarihli Almanya yapımı filmi Der Mann, Der Den Mord Beging genel hatlarıyla kitabın hikâyesine sadık kalmıştır. İstanbul’daki gerçek mekân çekimleriyle kitabın diğer film uyarlamalarından ayrılır. 23 EKİM: CANLI MÜZİK EŞLİĞİNDE JALMA LA DOUBLE Jalma La Double, Fransız yazar Paul d'Ivoi (gerçek adıyla Paul Deleutre, 1856–1915) tarafından 1907 yılında kaleme alınan bir macera romanıdır. 19. yüzyıl sonlarında İstanbul’da geçen roman, dönemin siyasi atmosferini ve macera unsurlarını harmanlayan dramatik bir hikâye anlatır. Olaylar V. Murad’ın ardından II. Abdülhamid’in tahta çıktığı geçiş döneminde gelişir. İkiz kardeş oldukları düşünülen Jalma adında iki genç kadından birinin V. Murad’ın varisi olduğundan şüphelenilir; ancak kızlar bile hangisinin Sultan’ın kızı olduğunu bilmez ve gizem giderek derinleşir. Roman, 1928 yılında Roger Goupillières tarafından sessiz filme uyarlanmıştır. 23 Ekim Perşembe günü saat 18.00’de gerçekleşecek film gösterimi, Ezgi Daloğlu ve Zeynep Oktar’ın canlı müzik performansı eşliğinde izlenebilecek. 31 EKİM: MÜNCHHAUSEN Josef von Báky imzalı Münchhausen filmi 31 Ekim Cuma günü saat 16.30’da izleyiciyle buluşacak. Baron Münchhausen karakterine ilham veren ve 18. yüzyılda yaşamış olan Hieronymus Carl Friedrich Freiherr von Münchhausen, Osmanlı İmparatorluğu’na karşı düzenlenen seferlerde Rus ordusuyla birlikte savaşmış bir Alman subayıydı. Yaşadıklarını abartarak anlattığı hikâyeler zamanla anonimleşip efsaneleşerek Batı edebiyatında kalıcı bir iz bıraktı. Münchhausen’in öyküleri ilk kez 1785 yılında Rudolf Erich Raspe tarafından İngilizce olarak kaleme alındı ve Baron Munchausen’s Narrative of his Marvellous Travels and Campaigns in Russia (Baron Munchausen’ın Rusya’daki Harikulade Seyahatlerinin ve Seferlerinin Hikâyesi) adıyla yayımlandı. Josef von Báky’nin 1943 yapımı Münchhausen filmi ise, 2. Dünya Savaşı döneminde Almanya’da çekildi. Meşher’deki film gösterimlerine katılım ücretsizdir. Katılım için kayıt zorunlu olup, kontenjan sınırlıdır. kayit@mesher.org adresine e-posta göndererek yerinizi ayırtmanız gerekiyor. ÇOCUKLAR İÇİN “HİKÂYE ANLATIMI ATÖLYESİ” 18 Ekim günü Saat 13.00’te gerçekleşecek Hikâyeler Anlatımı Atölyesi’nde 7-12 yaş grubu çocuklar Hikâye İstanbul’da Geçiyor sergisinde yer alan kitaplardan esinlenerek kendi hikâyesini yazacak. Kartlar, karakterler, sürpriz olaylar ve bolca hayal gücüyle dolu bu atölyede çocuklar, İstanbul sokaklarında geçen birbirinden ilginç hikâyeleri birlikte yazacak, resimleyecek ve anlatacaklar. Katılımın ücretsiz olduğu Hikâye Anlatımı Atölyesi için gereken malzemeler Meşher tarafından sağlanacak. Detaylı bilgi ve kayıt için: kayit@mesher.org KÜRATÖR EŞLİĞİNDE TUR Ziyaretçilerin sergideki nadide eserler hakkında kapsamlı bilgi edinme fırsatı bulacağı küratör eşliğinde turların devamı 24 Ekim Cuma günü saat 16.00’da Şeyda Çetin eşliğinde yapılacak. Sınırlı kontenjanı olan turlara kayit@mesher.org e-posta adresinden kayıt yapılabilir. Detaylı bilgi ve güncel etkinlik takvimi için Meşher’in web sitesi ve sosyal medya kanalları ziyaret edilebilir. Film künyeleri: Der Mann, Der Den Mord Beging Yönetmen: Kurt Bernhardt Almanya, 1930 Süre: 83 dakika Jalma La Double Yönetmen: Roger Goupillières Fransa, 1928 Süre: 98 dakika Münchhausen Yönetmen: Josef von Báky Almanya, 1943 Süre: 116 dakika EZGİ DALOĞLU HAKKINDA İstanbul doğumlu multienstrümantalist müzisyen Ezgi Daloğlu, lisans eğitimini Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda tamamladı. Öğrencilik yıllarında çeşitli uluslararası projelerde ve yarışmalarda dereceler elde etti; çok sayıda ustalık sınıfına katıldı. Profesyonel müzik kariyerine flüt sanatçısı olarak çeşitli orkestralarda sahne alarak başlayan Daloğlu, 2012 yılında saksafon çalışmalarına başladı. Akbank Gençlik Caz Orkestrası başta olmak üzere yurt içi ve yurt dışındaki caz projelerinde yer aldı. Caz, klasik müzik ve pop gibi farklı sahnelerde olduğu kadar deneysel projelerde de aktif olarak üretim yapan Daloğlu, kendi bestelerinin yanı sıra birçok önemli isimle çeşitli türlerde sahne almaya devam etmektedir. ZEYNEP OKTAR HAKKINDA İstanbul doğumlu, besteci, prodüktör ve icracı Zeynep Oktar, İstanbul Bilgi Üniversitesi Müzik Bölümü’nde, kompozisyon üzerine lisans eğitimi, Hollanda’da Lahey Kraliyet Konservatuarı’nda kompozisyon dalında yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. Elektroakustik müzik besteciliği ve prodüktörlüğün yanı sıra, pop/rock türünde Büyük Ev Ablukada başta olmak üzere birçok oluşumda tuşlu çalgılar çalmaktadır. Mart 2022’de yayınladığı “Symbiosis” isimli EP ile bireysel çalışmalarına başlamıştır. 2025 yılının sonlarına doğru yayınlayacağı progresif caz albümü “Fluid Obsessions”ın çalışmalarına devam etmektedir. HİKÂYE İSTANBUL’DA GEÇİYOR SERGİSİ HAKKINDA Hikâye İstanbul’da Geçiyor, Batı edebiyatının farklı türlerinde yer alan İstanbul temsillerine odaklanıyor. 23 Ocak’ta açılan sergi, Ömer Koç Koleksiyonu’ndan yaklaşık 300 kitabı merkezine alarak, fantastik öykülerden bilimkurguya, grafik romanlardan casusluk hikâyelerine uzanan geniş bir seçki sunuyor. Voltaire, Virginia Woolf, Jules Verne, Ian Fleming gibi yazarların eserlerini bir araya getiren sergi, şehrin başta edebiyat olmak üzere diğer yaratıcı alanlar üzerindeki ilham verici etkisini gözler önüne seriyor. Küratörlüğünü Ebru Esra Satıcı ve Şeyda Çetin’in üstlendiği sergi, ziyaretçilere kitaplardan uyarlanan filmlerin gösterimlerinin yanı sıra çocuk ve yetişkinler için çeşitli atölyelerle zenginleşen bir deneyim vadediyor. Sergiyle aynı ismi taşıyan sergi kataloğu da sergiye dair derinlemesine bir bilgi kaynağı sunuyor. 16. yüzyıldan günümüze kadar uzanan bir dönemden eserleri kapsayan sergi, 18 Ocak 2026’ya kadar Meşher’de görülebilir. MEŞHER HAKKINDA Bir Vehbi Koç Vakfı (VKV) kuruluşu olan Meşher, tarihsel araştırmalardan çağdaş sanata uzanan sergileri ve yayınları, atölye ve konferanslar gibi kapsamlı paralel etkinliklerle zamanlar ve kültürler arasında yeni bir diyalog zemini sağlamayı amaçlıyor. Adını Osmanlı Türkçesinde “sergi mekânı” anlamına gelen kelimeden alan Meşher, faaliyetlerini disiplinlerarası yaklaşımıyla Eylül 2019’dan itibaren sürdürüyor. Orta Çağdan günümüze uzanan bir zaman aralığında, geniş bir konu yelpazesinde sergiler sunuyor. Çok yönlü programı, araştırmaya dayalı akademik yönü ve yayınlarıyla Meşher, bir referans noktası olarak kültür ve sanat ortamına katkıda bulunuyor. İstiklal Caddesi’nde yer alan Meşher’de, ziyaret, etkinlik ve sergi turları ücretsiz olarak gerçekleştiriliyor. Pazartesi hariç haftanın altı günü ziyaret edilebilir.

Nasip ve Nuri İyem’in eserlerini 21 yıl sonra Bursa'da Haber

Nasip ve Nuri İyem’in eserlerini 21 yıl sonra Bursa'da

Bursa Büyükşehir Belediyesi, Türk sanatının öncü isimleri Nasip ve Nuri İyem’in eserlerini 21 yıl sonra ‘Gözlerimin Önündesin’ sergisinde bir araya getirerek sanatseverlerle buluşturdu. Sanat tutkusuyla ortak bir hayat kuran ve uzun yıllar süren evlilikleri boyunca yan yana yürüyen Nasip İyem ile Nuri İyem, birbirlerine duydukları aşkla, çağdaş duruşlarıyla ve toplumun gerçekliğini gözler önüne koyan yapıtlarıyla öncü figürler oldu. 2005’te hayatını kaybeden Nuri İyem ve 2011’de hayatını kaybeden Nasip İyem’in yapıtları, 2004’teki son ortak sergilerinden 21 yıl sonra ilk kez ‘Gözlerimin Önündesin’ başlıklı sergide bir araya geldi. Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından EVİN iş birliğiyle Tayyare Kültür Merkezi’nde ziyarete açılan sergi, Anadolu’nun kültürel birikiminden beslenen ve kendi alanlarında Türk sanatına yön veren iki sanatçının bireysel üsluplarını, ortak duyarlılıklarını ve kesişen üretimlerini görünür kılıyor. Sergi, 30 Kasım 2025 tarihine kadar ziyaret edilebilecek. “Sergiyi kentimize kazandırmaktan mutluluk duyuyoruz” Küratörlüğünü Yasemin Bay’ın üstlendiği sergide, Nasip İyem’in seramik ve pişmiş toprak eserleri, Nuri İyem’in resimleri ve çiftin yaşamlarına ışık tutan aile fotoğraflarının yanı sıra Türkiye’nin önemli özel koleksiyonlarından eserler de yer alıyor. Serginin açılış töreninde konuşan Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız, “Sanat, nesiller arasında köprü kuran, geçmişi bugüne taşıyan bir hafızadır. Aramızdan ayrılışlarının üzerinden geçen yıllara rağmen onların izleri hâlâ taze. Bu sergide yer alan her eser, iki sanatçının birbirine duyduğu güvenin, sadeliğin ve samimiyetin ifadesidir. Sanatçılarımızın eserlerinde sadece estetik değil, insanın kendine ayna tutan bir hakikat arayışı da vardır. Bu sergiyi kentimize kazandırmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.

Osmanlı halk giysileri Çeşme Kalesi'nde sergilenecek Haber

Osmanlı halk giysileri Çeşme Kalesi'nde sergilenecek

Osmanlı halk kıyafetleri ve yaşam kültürleri, Çeşme Kalesi'nde gün yüzüne çıkıyor. Kültürlerin, geleneklerin ve yaşam biçimlerinin sessiz tanıkları olan giysiler, bu kez Çeşme Kalesi'nin tarihi atmosferinde sanatseverlerle buluşuyor. "Zamanın Tanıkları" adlı sergi, 13 Ağustos itibariyle Çeşme Kalesi Ceneviz Kulesi Sergi Salonu'nda açılıyor. Sergi, bir ay boyunca ziyarete açık olacak. Sergide; Osmanlı Cihan Devleti'nin çok uluslu ve çok kültürlü yapısını yansıtan orijinal halk kıyafetleri ile yaşam objeleri yer alıyor. Feyza Uluumay Gökalp Koleksiyonu, Nihal Keriman Erbay Koleksiyonu ve Sabiha Tansuğ Koleksiyonu'ndan özenle seçilmiş parçalar, ziyaretçileri tarihi bir yolculuğa çıkaracak. Serginin odak noktasının, aynı zamanda koleksiyonların kaynağı olan Uluumay Osmanlı Halk Kıyafetleri Müzesi'nin kurucusu, merhum Esat Uluumay'ın 50 yılı aşkın emekle oluşturduğu benzersiz arşiv olduğunu belirten vakıf yöneticisi ve serginin küratörü Feyza Uluumay Gökalp, koleksiyonun değerini şu sözlerle vurguladı: "Osmanlı Cihan Devleti, 624 yıl boyunca üç kıtada hüküm sürmüş, içinde onlarca farklı etnik grubun, inanç sisteminin ve yaşam biçiminin bir arada bulunduğu büyük bir medeniyetti. Bugün bu büyük mozaiğin izlerini en iyi şekilde yansıtan alanlardan biri, halk kıyafetleri ve yaşam kültürüdür. Koleksiyonumuz, Osmanlı coğrafyasında yaşamış farklı halkların giyim alışkanlıklarını, sosyal statülerini, ritüellerini ve günlük yaşantılarını anlatan çok değerli bir belge niteliği taşıyor" Gökalp, koleksiyonda Anadolu, Balkanlar, Orta Asya, Kuzey Avrupa, Sudan, Etiyopya ve Yemen gibi geniş bir coğrafyada yaşamış halklara ait orijinal kıyafetler yer alacağını belirtti. Gökalp, kıyafetlerin her birinin, bölgenin doğal şartlarına sosyal yapılarına ve geleneksel estetik anlayışına göre şekillendiğini ve asırlık yaşam izlerini taşıdığını ifade etti. Uluumay Vakfı'nın arşivinin, yalnızca kıyafetlerle sınırlı olmadığını belirten Gökalp, koleksiyonun toplamının 55 bin parçayı aşan geniş bir kültürel hafızayı kapsadığını kaydetti. Gökalp, dergah kültürü, kahve kültürü, hamam kültürü, halk takıları, müzik aletleri, mutfak kültürü, boncuklu eşyalar, at koşum ve binicilik kültürü, Osmanlı coğrafyasındaki semavi din önderlerinin kıyafetleri halk el sanatları ve bastonlar gibi ayrı ayrı müze olabilecek alt koleksiyonların da vakıf bünyesinde olduğunu söyledi. Çeşme'de açacakları serginin, yalnızca bir sanat etkinliği değil; aynı zamanda bir bellek mekanı işlevi de göreceğini vurgulayan Feyza Uluumay Gökalp, "Geçmişi anlamadan bugünü kuramayız. Bu koleksiyon, unutulmaya yüz tutmuş geleneksel bilgilerin, ustalıkların ve estetik anlayışların bugüne taşınması için bir köprü görevi görüyor. Özellikle genç kuşakların bu kıyafetlere ve objelere bakarken tarihi bağ kurması, bizim için çok kıymetli" dedi. "Zamanın Tanıkları", yalnızca bir kıyafet sergisi değil; halkların, geleneklerin ve kimliklerin hafızasını görünür kılan bir kültürel şölen niteliğinde olacağını belirten Feyza Uluumay Gökalp, 13 Ağustos'ta açılacak olan serginin 13 Eylül tarihine kadar, 10.00 - 18.00 saatleri arasında, ücretsiz olarak ziyaret edilebileceğini ifade etti.

"Gurbette 60. Yıl Sergisi" İnegöl Kent Müzesinde açıldı Haber

"Gurbette 60. Yıl Sergisi" İnegöl Kent Müzesinde açıldı

Almanya’da gurbetçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Özden Suvat’ın hazırladığı "Gurbette 60. Yıl" isimli sergi, İnegöl Belediyesi iş birliğinde İnegöl Kent Müzesinde görücüye çıktı. Sergide gurbetteki İnegöllülerin hatıralarını canlandıran fotoğraflar ve eşyalar yer alıyor. İnegöl’de kültür sanat etkinlikleri ve özellikle sergilerin merkezi konumuna gelen Kent Müzesi, bugün özel bir serginin açılışına ev sahipliği yaptı. Kendisi de gurbetçi bir ailenin çocuğu olarak Almanya’da dünyaya gelen ve aslen Hayriye köyünden olan Özden Suvat tarafından hazırlanan "Gurbette 60. Yıl" isimli sergi, bugün düzenlenen törenle açıldı. Sergide; 48 dakotada 100’ün üzerinde fotoğraf ile birlikte gurbetçilerin geçmişte kullandıkları; radyo, tv, mektup, pasaport, kartpostal, kimlik, dijital eşyalar, kalem ve kalem kutu gibi özel eşyaların da yer aldığı hatıralar sergilenirken, serginin 24 Ağustos Pazar gününe kadar açık kalacağı bildirildi. Sergi açılışına İnegöl protokolü ve çok sayıda davetli katıldı. Açılış töreninde konuşan Özden Suvat, "Bu benim üçüncü sergim. Daha önce "İnegöl Köy Takımları" ve "Yarım Asırlık Şanlı Mücadele: Kurtuluşspor" isimli sergileri yapmıştım. Ancak bu sergi benim için daha da güzel. Çünkü ben de bir gurbetçi çocuğuyum. Ben de yaklaşık 40 yıl geriye gittim bu sergiyle. Şöyle bir geriye baktım, kimler gelmiş kimler geçmiş. Gurbet şairi Kemalettin Kamu’nun dizelerinde dediği gibi; gurbet o kadar acı ki ne varsa içinde hepsi bana yabancı, hepsi başka biçimde. İşte bu sergi de Almanya’da yabancı, Türkiye’de Alamancı olan Hayriyelilerin 60 yıllık bir hikayesidir. Sergide 48 dakotada yaklaşık 250 fotoğraf, onlarca eşya ve pek çok, acı tatlı hatıralar bulunmaktadır" dedi. İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban da serginin hayırlı olmasını dileyerek, "Özden Suvat hocamıza hazırladığı sergi için teşekkür ediyorum. Tabi aslında hepimiz gurbetçiyiz yaşadığımız topraklarda. Bugün ben bu şehrin yerlisiyim diyen insanlar bile aslında 100-150 yıl geriye gittiğimizde herkesin bir yerlerden kalkıp bir yerlere geldiğini görüyoruz. İnegöl’ümüz de eskiden aslında nüfus olarak daha stabil giden bir şehirdi. Hatta göç veren durumdayken 1970’lerle beraber sanayileşmeyle göç alan bir şehir haline geldi. Burada önemli olan bence örf, adet, geleneklerimizi, özümüzü kaybetmeden bulunduğumuz yerlerde yaşıyor olmamız. İnegöl Belediyesi olarak bizler buna fazlasıyla önem veriyoruz. İçerisinde bulunduğumuz müze de bu anlayışın bir ürünü. Bu vesileyle sergi açılışımızın hayırlı olmasını diliyorum. Katılan herkese teşekkür ediyorum" ifadelerinde bulundu. Konuşmaların ardından kurdele kesimiyle serginin açılışı gerçekleştirildi. Daha sonra konuklar sergiyi gezerek sunulan materyalleri ilgiyle inceledi.

İpekböceğinin hikayesi fotoğraflarla Kozahan'da sergileniyor Haber

İpekböceğinin hikayesi fotoğraflarla Kozahan'da sergileniyor

Tarihi Bursa Kozahan'da 30 yıl öncesine kadar Haziran ayında yapılan ipek kozası satışları artık yerini, kültürel faaliyetlere ve sanat gösterilerine bıraktı. Sultan 2. Beyazıt Han tarafından İstanbul'daki camisine gelir için ipekyolu üzerindeki en önemli ticaret noktası olan Bursa'da yaptırılan 6 yüzyıllık han da ipek ürünleri satan dükkanlar yerli yabancı turistlere hizmet ediyor. Tarihi Kozahan'da açılan ipek kumaş üzerine ipeğin hikayesi, revakların küfeki taşından sütunlarında ilginç bir fotoğraf sergisi açıldı. Bursalı fotoğraf sanatçısı Fahrettin Beceren'in objektifinden ipekböceğinin tohumdan çıktığı andan, kozasını örüp, bu kozadan ip elde edilmesine, bu iplerin dokunup halı veya moda tasarımı olmasına kadar geçen süreye kadar bütün safhaları fotoğraflarla anlatılıyor. Ancak fotoğraflar ilk defa bir kağıda değil, saf ipek kumaşa basıldı. Bursa Kestel ilçesinde faaliyet gösteren ve dijital ipek baskısı konusunda dünya moda merkezleri tarafından bilinen Atınç İpek atölyelerinde basılan fotoğraflar kağıdın canlılığından daha sıcak bir his yaşatıyor. Rüzgar ile birlikte hareketlenen tarihi duvarlardaki fotoğraflar, objelerin daha canlı algılanmasını sağlıyor. Fotoğraf sanatçısı Fahrettin Beceren, serginini Çin'de de 6 farklı eyalette de sergilenmesinin planladığına dikkat çekerek, "Bu sergi anlamlı bir mekanda Kozahan da yer alıyor. İpeğin Türkiye'de en büyük ticaretinin yapıldığı Kozahan'da ipeğin hikayesini ipek kumaşa basarak anlattık. İpek üzerine dijital baskı konusunda başarılı bir uygulama yapan Atınç İpek'e de teşekkür ediyorum. İpeğin tohumdan başlayıp nihai ürüne kadar olan bütün sürece 70 fotoğraf ile anlatılmaktadır" diye konuştu. Beceren, Bursalıları 7 gün daha açık kalacak Kozahan üst kattaki sergiye davet etti.

Olgun Gençlik Lokali’nde renkli yıl sonu etkinliği Haber

Olgun Gençlik Lokali’nde renkli yıl sonu etkinliği

Nilüfer Belediyesi’nin Cumhuriyet Mahallesi’nde bulunan Olgun Gençlik Lokali’ndeki eğitimlere katılan 260 kursiyer 6 aylık eğitimlerini renkli bir etkinlikle tamamladı. Nilüfer Belediyesi Olgun Gençlik Lokali'’nde 6 ay boyunca eğitim alan kursiyerler, yıl sonu etkinliğinde becerilerini sergiledi. Cumhuriyet Mahallesi’nde bulunan tesiste düzenlenen etkinlik, yoğun bir katılımla gerçekleşti. 260 katılımcının punch, amigurumi, çini, takı ve çanta, resim-ahşap-boyama, ritim, Türk sanat müziği ve bağlama olmak üzere 9 farklı branşta aldığı eğitimlerin sonunda düzenlenen etkinlik renkli anlara sahne oldu. Etkinliğe Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve eşi Nuray Özdemir, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Okan Şahin, Nilüfer Belediye Meclis Üyeleri, Cumhuriyet Mahallesi Muhtarı Dilek Tez ile Olgun Gençlik Lokali katılımcıları katıldı. “KADINLAR İÇİN NE GEREKİYORSA YAPMAYA HAZIRIZ” Olgun Gençlik Lokali’nin konumu itibariyle oldukça güzel bir tesis olduğunu ifade eden Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, buranın akşam saatleri ve hafta sonları da hizmet verebilmesi için gerekli çalışmaları yapacaklarını söyledi. Nilüfer’in bir kadın kenti olduğunu vurgulayan Başkan Şadi Özdemir, “Kadınlar için ne yapmak gerekiyorsa, Nilüfer Belediyesi olarak bunları yapmaya hazırız. Kadınların ekonomik ve sosyal yaşamlarına katkıda bulunmasını istiyoruz” dedi. Başkan Şadi Özdemir, kursiyerleri kutlayarak farklı mahallelerde bu alanların artmasını istediklerini belirtti. Cumhuriyet Mahallesi Muhtarı Dilek Tez de, Olgun Gençlik Lokali’ne sadece Cumhuriyet Mahallesi’nden değil Nilüfer’in dört bir yanından katılım olduğunu belirterek, kendilerine bu imkanı sunan Nilüfer Belediyesi’ne teşekkür etti. Konuşmaların ardından Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, eğitmenlere sertifika verdi. Başkan Özdemir, kursiyerlerin el emeği eserlerini ve resimlerini inceleyerek, Olgun Gençlik Lokali katılımcılarının ritim gösterisini de izledi.

Olgun gençler yeteneklerini sergiledi Haber

Olgun gençler yeteneklerini sergiledi

Nilüfer Belediyesi Beşevler Olgun Gençlik Merkezi’nde 14 branşta eğitim alan 680 kursiyer,dönemi başarı ile tamamladı. Yıl sonu gösterisi ve sergisinde katılımcıların performansları ve eserleri, ziyaretçilerden tam not aldı. Nilüfer Belediyesi Beşevler Olgun Gençlik Merkezi’nin düzenlediği yıl sonu etkinliği yoğunkatılımla gerçekleştirildi. Geniş yelpazede eğitim alan kursiyerler, öğrendiklerini yıl sonu programında sergiledi. Bu yıl düzenlenen etkinliklere 680 kişi katılırken; dikiş, panç,mefruşat, resim, bağlama, örgü, tango, sepet, halk dansları, pilates, İngilizce, çini, amigurumi ve yoga olmak üzere 14 branşta eğitim verildi. Yıl sonu etkinliklerine Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları Mahmut Demiröz ve OkanŞahin, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’in eşi Nuray Özdemir, Nilüfer BelediyeMeclis Üyesi Gülver Deniz, Bursa Muhtarlar Dayanışma Derneği Başkanı ve Beşevler Mahalle Muhtarı Erol Yılmazer, Cumhuriyet Mahalle Muhtarı Dilek Tez, eğitmenler vekursiyerler katıldı. Programın açılışında konuşan Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Mahmut Demiröz,üyelerin kişisel gelişimlerine önem verdiklerini belirterek, bu projenin onların ruh ve bedensağlıklarına katkı sağladığını kaydetti. Bu programın aktif yaş almayı hedefleyen bir sosyalproje olduğunu söyleyen Demiröz, “Bu kursların çok önemli katkılar sağladığını görmek,bizler için büyük bir gurur kaynağıdır” dedi.Konuşmaların ardından eğitmenlere teşekkür belgeleri takdim edildi. Halk oyunları ve tangodans gösterileriyle devam eden program, Roman Orkestrası’nın performansıyla renk kazandı. Katılımcılar daha sonra el işi eserlerin büyük ilgi gördüğü sergiyi gezerek aldıkları olumlutepkilerden dolayı teşekkürlerini iletti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.