SON DAKİKA
Hava Durumu

İTFAİYECİLER VE BURSA’YI KÜLE ÇEVİREN YANGINLAR

Yangın, sel, deprem gibi tüm doğal afetlerde milletimizin can ve mal güvenliği için görevlerini canla başla yürüten kahraman ve fedakâr İtfaiyecilerimizin Bursa’daki serüvenini ve büyük yangınların acı hikayelerini Kerim Bayramoğlu kaleme aldı.

Haber Giriş Tarihi: 06.11.2022 16:10
Haber Güncellenme Tarihi: 06.11.2022 16:10
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursasehrengiz.com/
İTFAİYECİLER VE BURSA’YI  KÜLE ÇEVİREN YANGINLAR

Geride bıraktığımız ağustos ayının 29’u, Bursa için acı bir tarihi, bir felaketi ifade ediyordu. Evet “felaketi” diyorum, çünkü bundan 64 yıl önce 29 Ağustos 1958’de Bursa’nın kalbinde çıkın yangında Tarihi Kapalıçarşı küle dönüyordu. O acı günleri anarken Bursa’nın fedakâr itfaiyecilerini de unutmamak lazım idi. Hele her yıl 25 Eylül- 1 Ekim tarihleri arasında kutlanan İtfaiye Haftası’nda; Bursa’da itfaiye teşkilatının kuruşundan Kapalıçarşı yangınına, Merinos İtfaiyesi’nden efsane İtfaiye Amiri merhum İlhami Adısönmez’e gözbebeğimiz İtfaiye Teşkilatı’nı ve kahramanlarını da bu yazıya konu etmek yerinde bir tavır olacaktı.

Merhum İtfaiye Amiri İlhami Adısönmez’in fotoğraf albümü eşliğinde konuya giriş yapacak olursak; bilindiği üzere Türkiye’de ilk İtfaiye örgütü, 1720’de Gerçek Davut idaresinde ve Yeniçeri ocağına bağlı “Tulumbacı Ocağı” olarak faaliyete geçmiştir. Bu ilk adımdan sonra İstanbul’da kurulan teşkilatlar her büyük yangından sonra genişletilmiş, yenilenmeye tabi tutulmuş, buna paralel olarak da diğer vilayetlerde de benzer teşkilatların faaliyete geçmeye başlamıştır.

İLK TULUMBACILAR

Bursa’da ilk tulumbacı teşkilatı 1876 yılında kurulmuş ise de bunlar ancak mahallelerde kalmış ve bir birlik oluşturamamıştır. 3 Ekim 1886 tarihli Dersaadet ve Vilayet Belediye Kanunu ve bunun değişiklikleri ile Türkiye’deki Belediyeler itfaiye teşkilatlarının kurulması için teşebbüse geçmişlerdir. Bursa’da da aynı şekilde mahalli tulumbacılar, çalışma düzeni olarak bir anlaşma içine sokulmuşlar ise de istenen netice elde edilememiştir. Ta ki Cumhuriyetin ilânına kadar… 1923’te Bursa Belediyesi’nce İtalya’dan kullanılmış dolma tekerlekli 1 adet arazöz ve 1 adet de motopomp getirilerek, 1 amir, 2 şoför, 3 itfaiye erinden kurulu ilk düzenli ve modern teşkilatı oluşturulmuştur. Bu sırada halen faaliyette olan mahalle tulumbacıları da yeni teşkilatın defterlerine kaydedilerek iş birliği sağlanmıştır. Ne var ki Kasım 1926’daki Uzunçarşı yangınında; mevcut yapı ve ekipmanın yetersiz kaldığı tarihi alışveriş merkezini küle çevirip alevler, Koza Hanı kapısı yakınlarında kontrol altına alındığında anlaşılmıştır. Alevlere daha etkin bir şekilde müdahale etmek için motorlu itfaiye araçlarının sayısını artırmak gerektiği şehrin yöneticilerinin ve çarşı esnafının ortak kanaatiydi artık. Nitekim 1927’de yine İtalya’dan Fiat marka dolma tekerlekli 3 arazöz alınarak araç adeti 4’e, personel sayısı da 1 müdür, 1 makinist, 6 şoför, 2 çavuş, 20 er olmak üzere 30’e çıkarılmıştır. İtfaiye teşkilatının genişlemesi üzerine personel, Basak Caddesi’ndeki Karaşeyh Cami’nde, araçlar da hemen karşısındaki arsa garaja dönüştürülerek burada muhafaza altına alınmıştır.

ZAFER İTFAİYESİ

1927-1945 yılları arasında personel sayısında esaslı bir attırma yapılmamış, 2 kule bekçisi, 1 başçavuş, 1 onbaşı ilave edilmiş, araç parkuruna 1929’da 1 adet pompalı kılavuz otosu, 1 adet merdivenli arazöz ilave edilmiş, ayrıca 1923’ün başında alınan arazöz demirbaş kaydından düşülmüştür. 1934’te itfaiye binasının yetersizliğinden dolayı Zafer Meydanı’ndaki yeni merkez inşaatına başlanmış, projenin 1935’te tamamlanmasıyla birlikte buraya taşınılmıştır. 1953 yılına dek teşkilatın kabiliyeti arttırılarak yurt dışından modern söndürme cihaz ve ekipmanları sağlanmış, eğitimli personel sayısı da artırılmıştır.

Bursa’da çıkan her yangın felaketi sonrası eksikler fark edilerek teşkilat kendisini geliştirmiştir. 1958’deki Kapalıçarşı ve 1978’in ağustos ayında çıkan Santral Garaj yangınından sonra, itfaiye teşkilatının büyüyen şehre daha iyi hizmet vermesi adına yeni gruplar oluşturulmuş, personel ve arazöz sayısı arttırılmıştır. Bu çerçevede 1964’te Yıldırım İtfaiye Grubu, 1982’de Işıklar İtfaiye Grubu, 1989’da Genç Osman İtfaiye Grubu, 1994’te İhsaniye İtfaiye Grubu, 1996’da Mimar Sinan İtfaiye Grubu açılmıştır. 1999 yılına dek İtfaiye Müdürlüğü olarak hizmet veren kurum, bu tarihten itibaren Bursa İtfaiye Daire Başkanlığı’na dönüştürülmüştür.

DİBACEDEKİ YANGINLAR

Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir isimli kitabının Bursa’yı anlattığı bölümünde bizlere Keçeci Fuat Paşa’nın “Osmanlı tarihinin dibacesi yandı!” diye ağladığı 1271 yangını (28 Şubat 1855 depremi sonrası çıkan) Sarayiçi’ni ve bütün Bursa’yı adeta süpürdü. Bütün o eşraf ve âyan konakları, beş asırlık tarihin yığdığı hazineler, hepsi kayboldu...” şeklindeki feryadına yeniden kulak verir.

Bursa tarih boyunca sayısız doğal afete maruz kalmıştır. Her afet şehrin kimliğinden geri dönülmesi mümkün olmayan parçalar götürmüş, lakin Bursa her seferinden küllerinden yeniden doğmuştur...

Depremlerden sonra Bursa’ya en büyük zararı yangınlar vermiştir. Bursa evlerinin ahşap olmasından dolayı sık çıkan yangınların dışında, tarihte yaşanan isyanlar ve savaşların da rolü çok büyük olmuştur. Kamil Kepecioğlu, Bursa Kütüğü isimli eserinde bu yangınları şöyle anlatır:

“1403 ile 1410 arasında Yıldırım’ın oğlu İsa Bey Bursa’ya gelmiş ve Bursalılar içeri almadıklarından kaleye kapanmışlar, bu da şehri bir baştan diğer ucuna kadar ateşe vermiş ve Bursa’yı karaya boyamıştır. 1413’te Karamanoğlu Mehmet Bey, Bursa’yı büsbütün yakıp kül etmiştir.1608’de yaşanan Celâli İsyanları da Bursa’ya çok zarar vermiştir. Kalenderoğlu ve avenesi, Konya’dan Bursa’ya gelerek şehri yakıp yıkmaya başlamışlar, eski Tahtakale ile Kayhan civarı, Kütahya, Yeni Gallepazarı ve Katır Hanları, Gelincik Çarşısı’ndaki Yeni Han ile Veli Halife, Hoşkadem, Makremevi, Yıldırım’da Hüseyin Paşa, Yegânoğlu, Ertuğrul Camileri yanmış ve daha birçok hane, dükkân, odalar ve Tamburacılar Çarşısı büsbütün yanmıştır. Savaş ve İsyanların dışında Osmanlı’dan günümüze Bursa’nın çarşıları da çeşitli nedenlerden dolayı büyük yangınlara maruz kalmıştır. 1584 Kapalıçarşı yangınında, Ulucami civarındaki Emirhan’ın kuzey bitişiğinde evvelce aktarlar çarşısı olarak yapılmış bulunan bölgede bir yangın çıkmış Orhan evkafından otuz dükkân yanmıştır. Bu arada Emirhan’ında da zarar olmuştur.

YUNAN’IN YAKTIĞI BURSA

1729’da Kayhan Yangını,1755’te Kazazhane, Sipahi Çarşısı ve Saraçhane bölümleri yangından zarar görmüş. 1760’ta Bakırcılar Çarşısı yanmış, 1767’de Çırapazarı, 1771’in şubat ayında Kayhan’da büyük bir yangın olmuş, 9 Şubat 1854’te yaşanan büyük deprem sonrasında çıkan yangınlardan Kapalıçarşı da önemli ölçüde zarar görmüştür. 29 Eylül 1870’te yine Kayhan’da büyük bir yangın çıkmış bu yangında Kayhan Cami tamamen yanmış, civardaki dükkanlar da küle dönmüştür. 1889’da Ulucami batısındaki bir leblebicide çıkan yangın, caminin batı minaresi külahını ve kuzeye doğru pek çok dükkanın yanmasına neden olmuştur. 1900 yılında ise Tuzpazarı yangını çıkmış, dört yol ağzından Belediyenin altına kadar, tuzpazarını yakan yangın, Umurbey’in yaptırdığı Kervansaray ile Lala Şahin Paşa’nın hanını da kül etmiştir. 1904 (7 Mart)-1905(18 Şubat) ve 1906 yıllarında Kayhan yangınları olmuş ve büyük zarara yol açmıştır. 11 Eylül 1922’de Yunanlılar Bursa’yı terk ederlerken, beraberlerinde yerli Rumları da götürmüştürler. Çakırhamam karşısından, Çatal fırına kadar bütün Rum evlerini tamamen yaktılar, çeşitli kamu binalarını ateşe verdiler.

 “TARİHTE BURSA YANGINLARI”

Kazım Baykal’ın Tarihte Bursa Yangınları isimli kitabında 1927 ve 1928 yangınları hakkında şöyle yazmıştır:

“Vakti ile Fidan Hanı ile Koza Hanı arasında, Tuzpazarı’ndan şimdiki Kapalıçarşı’ya kadar olan çarşının üstü de kapalı idi. Koza Han kapısı önünde bölünürdü, bu kısım 1927 senesinde yandı, eşyası ve malları ile birlikte yok oldu. Hemen hemen hiçbir şey kurtulamadı. Aynı sene Çırapazarı’ndaki kereste dükkanları yandı. 1928’de aynı yerde tekrar kereste dükkanları yandı. Aynı yıllarda Üftede Camii altındaki garaj ile Ulucami karşısındaki İstanbul Sineması yandı. Belediyemizin modern İtfaiyesi ve onun gayretli elemanları yangınların büyümesine mani olmaktadır.”

Bu arada belirtmek gerekiyor; Bursa yangınları üzerine yapılan ilk çalışmalardan biri Kazım Baykal’ın 1948 yılında yayımladığı “Tarihte Bursa Yangınları” isimli kitaptır. Bursa’da 1413 Timur Ordularının şehri yakmalarından başlayarak kronolojik olarak, Osmanlı arşiv belgeleri ışığında 1928 yılına kadar yaşanan yangınları kapsayan 45 sayfalık küçük ebatlı kitap, şehrin yangın tarihine kaynak olmaya devam ediyor.

1958 KAPALI ÇARŞI YANGINI

Bursa yakın geçmişindeki en büyük yangın felaketini ise 24 Ağustos 1958 günü yaşamıştır. O gün saat 14:30’da Sahaflar Çarşısı’ndaki bir matbaanın mücellithanesinde devrilen gaz ocağından çıkan yangın, kısa sürede yayılarak tüm çarşıyı kül çevirmiştir. Sahaflar Çarşısı başta olmak üzere, Emir Hanı, Kapalıçarşı, Koza Hanı(kısmen), Aynalı Çarşı, Kuyumcular Çarşısı, Ticaret Borsası(kısmen), Gelincik Çarşısı, Yorgancılar, Arakıyeciler, Saraçhane, Bakırcılar, Köfüncüler, Çırapazarı tümüyle yanmıştır. 10 saat süren ve onlarca esnafın bütün emeklerini alıp götüren yangın 172 bin metrekare alanda büyük hasara yol açmıştır.

O günlerin en önemli tanıkları şüphesiz ki dönemin yerel gazeteleridir. Yangının ertesi günü çıkan (25 Ağustos 1958) tarihli Yeni Ant Gazetesi tam sayfa olarak Cumhuriyet Tarihi’nin en büyük yangın haberini “Bursa’ya Felaket Çöktü” başlığıyla vermiştir. Haberde; Kapalıçarşı ve bütün çarşı sitesinin tamamen kül olduğu ve 10 saat süren yangının sebep olduğu zararın milyarı bulduğu bilgisi yazılmıştır. 50 binden fazla Bursalı’nın olay yerinde cansiperane çalışarak dükkanlardaki malların kurtarılmasında büyük yardım gösterdiklerini de aktaran gazete tarihi çarşıdaki yangınını an be an bizlere şöyle aktarmıştır:

 “Yangın Başlıyor

Bursa tarihinin en korkunç ve tüyler ürpertici yangını dün Kapalıçarşı’da çıktı ve adeta bütün Bursa’yı içine aldı. Şu satırlar yazıldığı anda Bursa kan ağlıyor. Yangının dehşetini korkunçluğunu şu anda ifade etmek çok güç. 50 bine yakın Bursalı, İtfaiye ve kurtarma ekipleri ile birlikte çalışıyor.

Saat 14:30’da başlayan yangının, yaktığı dükkan ve ev adeti beş binin üzerinde. Sahaflar Çarşısı’nda bulunan bir matbaanın mücellithanesinden çıkan yangın, biranda etrafı sararak birkaç dakika içinde onbeş-yirmi dükkânı kül haline getiriyor. Bekçiler yangını zamanında görüp itfaiyeye derhal haber vermekle beraber yanlış yere giden İtfaiye ancak yirmi dakika sonra gelebildi. 40 derece hararet altında kavrulan Bursa’da dükkânlar çıra gibi yanmakta. Yangının başlamasından 35 dakika sonra Kapalıçarşı kül haline geldi. İtfaiye geldiği anda 100’den fazla dükkân yanmış vaziyette idi. İtfaiye ekiplerinin çalışmasına rağmen yarım saat içinde mevcut suyu bitirdiğinden kazma, kürekle işine devam etmek mecburietinde kaldı. Askeri birliklerden yardım isteniyor, göğe yükselen alevler 50 bin den fazla Bursalıyı çarşının etrafına topluyordu.

 Susuzluk

Yangının büyümesine sebep teşkil eden susuzluğun yanında, dükkânların ahşap ve tıka basa kumaş ve çabuk yanan eşyalar olması yüzünden yangın kuyumcular çarşısını sirayet ediyor. Alevlerin ablukası altında olan buradan bir tek yüzük dahi kurtarmak imkanı bulunamadı.

 Altınlar Su Gibi Eriyor

Kuyumcular Çarşısı’nda alevler dükkânları içindeki bütün altın ve gümüşleri dakikalar içinde eritiyor ve bir maden ocağı haline getiriyordu. Hararetten camların patlaması, kalasların düşmesi korkunç gürültüler meydana getiriyordu.

 Gelincik Çarşısında Yandı

Saat 16.50’de yangın Gelincik Çarşısı’na da el attı ve o korkunç şiddetini orada da gösterdi. Bitişikteki dükkânının yandığını göz yaşları içinde seyredenler kendi dükkânlarındakini kâh sağlam kâh paramparça çıkarıyorlardı. Buradan da Geyve Han’a sirayet eden yangın çok kısa bir zamanda bütün çarşıyı bir kül haline getiriyor.

Gök Kıpkırmızı

Artık akşam olmuştu, gök kıpkırmızı ve kara dumanlarla kaplanmıştı. Bu esnada Bakırcılar Çarşısı ile kerestecilerin de yangın sahasına girdiği haberi verildi. Bu anda halk temin edebildiği vasıtalarla hatta hayvanlarla evlerindeki ve dükkânlarındaki eşyaları çıkarmaya uğraşıyordu.

 

Ulucami Tehlikede

Ulucami etrafı alev halkası içinde, minareleri kıp kızıl içi çarşı esnafı tarafından tıka basa mallarla doldurulan Bursa’nın en kıymetli camisi her an bir tehlike ile karşı karşıya şu satırlar dizildiği anda tehlike daha da yaklaşmış vaziyette su ve insan kuvveti kesildiğinden her iş mukadderata bırakılmış herkes kımıldamıyor, Allahtan yardım istiyordu.

Saat 01.00’den sonra Koza Han’ın bir kısmı yanmış vaziyette. Buradan alevler Ticaret Odasını tehdit etmeye başladı. Hummalı bir faaliyetle içerideki eşyalar çıkarılıyor. Dumanlar her tarafı sardığından çalışmak çok müşkül bu anda alevlerin tesiri ile kuvvetli bir rüzgar da çıktı. Her an Doruk Tütün Deposu’na geçmesi bekleniyor. Karşı handaki bütün blok tamamen yanmış vaziyette, burada yangını önlemek için bomba kullanıldı, fakat büyük bir tesiri görülmedi.

Yangını haber alan ilçe ve iller bu arada İstanbul en kısa zamanda yardım ekipleri ve İtfaiyeyi gönderdi. Onlar hummalı bir şekilde faaliyetlerine devam ediyorlar. Saat 20.00’de yangın bütün şiddeti ile devam etmektedir. Bugün öğle üzerine kadar ancak söndürülebileceği tahmin ediliyor.

Saat 23:20 yangın Pirinç Hanı’nı da sardı ve bir saat içinde tamamen kül oldu. Yangının burada kesilmesi için bombalar patlatıldı, fakat bir netice alınamadı.

 Yanan Saha 172 Bin Metrekare

Alınan malumata göre yanan sahanın miktarı 172 bin metrekare, daha da büyümesinden endişe ediliyor. 

Ağaoğlu ve Vali Çağlayangil’in Beyanatı

Yangın hakkında Sanayi Bakanı şunları şöylemiştir:

“Cumhurbaşkanı ve Başbakanla temas halindeyim. Yakinen ilgilendiler. Bu yangın hakkında gereken tedbirleri alarak yardımlar yapılacaktır.”

Vali ise “Yeşil Bursam tarihi bir yangın felaketine uğramıştır. Hasar çok ehemmiyetlidir. Dünkü şehrin keşif vaziyet mahalli, yanan mıntıkada toplanmıştı. İtfaiye ekipleri ile askeri birlikler çok yardım ettiler” dedi.

Bu arada kendisine yangına çok geç geldiği ve alakasız kaldığı hakkında bir İstanbul gazetesinin sualine de Vali şu şekilde cevap vermiştir:

“Yangınla randevum yoktu”

Ölü Yok Fakat Yaralı Çok

Yangının bütün şiddeti ile devam ettiği anda halkın arasında birçok söylentiler ortalığı kapladı. İki kişinin öldüğü yüzlerce kişinin yaralandığı şayiaları çıktı. Aldığımız kesin malumata nazaran ölü olmamakla beraber yaralıların adeti hakikatten de yüzlere yakındı. Askeri ve sivil yardım ekipleri ile otomobiller hastane ile yangın yeri arasında mekik dokuyorlardı. 

Cumhurbaşkanı Gece Yarısı Geldi

Yangın haberini çok kısa bir zaman sonra haber alan Cumhurbaşkanı Celal Bayar Bursa’ya gece yarısından sonra geldi.

Yangından Kurtulamayan Yerler

Elde edilen son malumata nazaran tamamen veya çok ağır şekilde hasar gören yerler şunlardır:

Sahaflar Çarşısı, Kuyumcular Çarşısı, Ticaret Borsası(kısmen), Gelincik Çarşısı, Yorgancılar, Arakiyeciler, Şekerciler Başı, Köfüncüler, Çırapazarı.

Ulucami Üç Defa Tehlike Geçirdi

Tarihte iki defa büyük yangın tehlikesi atlatan Kapalıçarşı üçüncüsüne de şahit olmak bahtsızlığına uğradı. Bu arada Ulucami dün üç defa yanmak tehlikesi geçirdi ve güç bela kurtulabildi.

Zarar Milyarı Buluyor

Zarar ve ziyanı tespit etmek çok güç buna rağmen yangın mahallinde bulunan sigortacılarla alakalılar bu miktarın milyarı bulduğunu çekinmeden ifade ediyorlar.

 Hakimiyet Gazetesi de Yandı

Yangının en şiddetli anında Hakimiyet refikimiz de çok kısa bir zamanda yanmıştır. En ufak bir şeyin dahi kurtulamadığı Hakimiyet böylece çok kısa bir müddet için neşir hayatından uzak kalmış oldu. Kendilerine geçmiş olsun deriz.

 MERİNOS İTFAİYESİ

Yukarıda Yeni Ant Gazetesi’nin haberiyle aktardığımız bu büyük felakette alevlerde müdahale eden ekipler arasında Merinos İtfaiye Teşkilatı da yer almıştır. Birinci Beş Yıllık Sanayii Plânı doğrultusunda 28 Kasım 1935 yılında dönemin Başbakanı İsmet İnönü ve İktisat Vekili Celal Bayar tarafından temelleri atılan Sümerbank Merinos Yünlü Sanayii Müessesi, 2 Şubat 1938 yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Başvekil Celal Bayar’ın katılımlarıyla açılmış ve Türkiye’nin ilk sanayileşme atılımı gerçekleşmiştir.

Kuruluşunda 72 bin metrekarelik alana inşa edilen fabrika, zamanla yeni inşa edilen tesislerle birlikte 390 bin metrekarelik bir alanda üretim yapmaya başlamıştır. Fabrika arazisinde çalışanlarının her türlü sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılarken bulunduğu şehrin de ihtiyaçlarını üstlenmiştir. Nitekim 1973 yılına kadar Bursa’nın elektrik ihtiyacının bir kısmı Merinos Fabrikasının jeneratörleri devreye sokularak karşılanırken, cumhuriyetin göz bebeği sanayi kuruluşunun bünyesinde oluşturulan itfaiye ekibi de hem fabrikada hem de Bursa’da çıkan yangınlara müdahale etmiştir.

EFSANE İTFAİYE AMİRİ

Merinos İtfaiyesi’nin kahraman erleri, Bursa’da yaşanan yangınlara zamanında müdahale ederek büyük taktir toplamıştır. Tıpkı 24 Ağustos 1958’deki Kapalıçarşı Yangını’nda olduğu gibi. Merinos İtfaiye Amiri İlhami Adısönmez önderliğindeki İtfaiye erleri alevlere cesurca müdahalede bulunarak Bursalıların en kötü günlerinde yanında olmuşlardır. Yazımızın tam da burasında merhum İlhami Adısönmez’den bahsetmemiz gerekmektedir.

1926 yılında İstanbul’da dünyaya gelen İlhami Adısönmez 1950’de, İstanbul İtfaiye Okulu’na girerek, 1952’de Amir sınıfına geçmiştir. İstanbul İtfaiyesi’nin çeşitli kademelerinde çalıştıktan sonra İstinye Deniz İtfaiyesi’nde iken Merinos Fabrikası’nın talebi üzerine 1955’te Merinos Fabrikası İtfaiye Amirliği görevine başlamıştır. Fabrikanın itfaiye teşkilatının modern hale gelmesini sağlamıştır.

Merinos fabrikasında bir adet Chevrolet kamyon ile bir cipi kendi imkanları ile arazöz ve pompalı araca dönüştürerek 3 araçlık bir itfaiye grubu oluşmasına öncülük etmiştir. Merinos İtfaiye Grubu fabrikanın yangın önlemlerinin alınmasının yanında Bursa’da yaşanan büyük yangınlarda Belediye İtfaiyesine destek olmuştur. 24 Ağustos 1958 Büyük Çarşı yangını başta olmak üzere, 9 Ekim 1959 Okçular ve Dağıstan Çarşıları yangınlarında destek oldu ve halk tarafından büyük taktirle karşılanmıştır. Yanmaz elbise, su topu, tahliye sedyeleri, yanmaz Amerikan tipi itfaiyeci miğferi, seyyar jeneratör gibi araç ve gereçler ile donatılan Merinos İtfaiyesi, Büyük Kapalı Çarşı yangınında da özellikle alevlerin diğer mahallelere sıçramasını önlemede başarılı olmuştur.

MEKANI CENNET OLSUN

İlhami Adısönmez, 1966 yılında İzmir Belediye Başkanlığı’nın talebi üzerine İzmir Belediye İtfaiyesi Müdür Yardımcılığı görevini üstlenmiştir. İki yıl bu görevde kalan Adısönmez, 1968’de tekrar Merinos’a dönmüştür. Sümerbank fabrikaları ve özel sektör kuruluşlarında “Yangından Korunma Yöntemleri Hakkında Seminer ve Kurslarda” görev almıştır. Aynı yıl içinde “İtfaiye Araç ve Gereçleri Bakımı” isimli kitabı yayımlanmıştır. Merinos İtfaiyesi olarak; 21 Ağustos 1969’da Yorgancılar Çarşısı’nda çıkan ve 2 Temmuz 1976 yılında da Oyak-Renault otomobil fabrikasının tahta deposunda çıkan yangına ekibi ile kısa sürede müdahale ederek alevlerin büyümesini engellemiştir. 1977 yılında Merinos Fabrikası’ndan emekli olduktan sonra 6 Ağustos 1979 yılında Bursa Organize Sanayi Bölgesi İtfaiye Teşkilatı’nın kurulması yetkisi ile bu kuruluşta göreve başlamıştır. Organize Sanayi Bölgesi İtfaiyesi’nin kuruluşundaki katkıları ve sanayi bölgesinin yangından korunmasına yönelik geliştirdiği tedbirler nedeniyle kendisine teşekkür beratı verilmiştir. İki çocuk babası olan İlhami Adısönmez 1999 yılında vefat etmiştir. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.

Kaynakça:

-Tanpınar Ahmet Hamdi, Beş Şehir-Dergah Yayınları, Mayıs 2003

-Hayat Mecmuası, 29 Ağustos 1958 “Bursa’nın Geçirdiği Büyük Yangın Felaketi” Röportaj: Orhan Tahsin, Fotoğraflar: Suavi Sonar.

-Baykal Kâzım, Tarihte Bursa Yangınları-Emek Basımevi-Bursa,1948

-Baykal Kâzım,2000 Yıllık Bursa’nın Belediyesi-Öz Kardeşler Matbaası-Bursa,1976

-Kepecioğlu Kâmil, Bursa Kütüğü, Cilt :4 –Bursa Kültür A.Ş,2009

-Bursa 1973 İl Yıllığı

-Tahir Adıman Arşivi

-Merhum Merinos İtfaiye Amiri İlhami Adısönmez Albümü

Teşekkür: Yazının hazırlanmasında görsel kaynak ve destekleri için Sayın Tahir Adıman’a teşekkürü bir borç bilirim.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.