SON DAKİKA
Hava Durumu

BURSA’DA OCAK 1930’DA AÇILMIŞ İLK KREŞİN HABERİ

Bursa Belediyesi’nin ‘ilk kadın başkanvekili’ Zehra Budunç aynı zamanda bir eğitimciydi… Budunç’un kurduğu kreşle ilgili 5 Ocak 1930’da Akşam’da yayınlanmış haber hayli ilgi çekici...

Haber Giriş Tarihi: 19.04.2022 00:00
Haber Güncellenme Tarihi: 21.04.2022 16:32
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursasehrengiz.com/
BURSA’DA OCAK 1930’DA AÇILMIŞ İLK KREŞİN HABERİ

HİMAYE-İ ETFALİN BİR TEŞEBBÜSÜ

Bursa’da asrî bir çocuk bakım evi açıldı. 30 yataklı alan bu evde 2 – 6 yaşındaki çocuklara bakılacak

Bursa 27 [Hususî] – Memleketimizde çocuğun kıymet ve ehemmiyetini anlayan, belki de yegâne müessese Himaye-i Etfaldir. Bu hayırlı cemiyetin Bursa merkezi, şükranla karşılanacak hizmetlerde bulunmaktadır. Bilhassa son zamanda tesis edilen çocuk bakım evi (kreş), az bir zamanda, halkın pek ziyade takdir ve rağbetini kazandı.

Fabrikalara giden işçi kadınların 2-ilâ-6 yaşındaki çocuklarına bakmak üzere açılan ilk kreşin küşat resmi bugün yapıldı. Kreşin müdürlüğüne, büyük bir isabetle tayin edilen, sabık (Bizim mektep) müdürü Zehra hanım, çocuklarla tam bir terbiye sistemi dahilinde meşgul olmaktadır. Zehra hanıma, bu mesaisinde muallim Faika İhsan hanım da yardımcı olmaktadır.

Müessese, hanımlarımızın bu alâkalarından pek ziyade istifade etmektedir.

Kreşe bir iki saat kadar kaldım. Çocuklara Frobel oyuncakları alınmıştı. Kendi âlemlerinde bulunan çocukları seyrederek dolaşıyorduk. Tahta parçalarile oynayan bir çocuğun, yemek yer gibi, muhayyel lokmaları, önündeki masadan alarak ağzına götürdüğünü gördük.

—           Ne yapıyorsun öyle? Diye sordum. Çocuk gabavetime mütehayyir:

—           Helva yiyorum! dedi.

—           Ne Helvası o?

—           Ne helvası olacak, irmik helvası!

Çocuk hem cevap veriyor, hem de önüne tepeleme yığdığı tahta parçalarını gösteriyordu. Bu hal çok nazarı dikkatimi celbetti. Camekândaki oyuncak şimendifere aldırış eden bile yok. Kimi, bu çocuk gibi helva pişiriyor, kimi de ayni tahta parçalarını yuvarlak şekle sokarak simit yapıyor ve yemeğe çalışıyordu. Demek ki bu çocuklar için simit ve helva yemek, bir gaye idi.

Helvacı çocuğun adı Ahmetmiş. Buraya ilk geldiği sıralarda, yaramazlık yaparken, kendisine:

—           Bir daha uslu durmazsan sana yemek vermezler, kuru ekmekle kalırsın ha!. Demişler. Çocuk avaz avaz haykırmağa başlamış ve sıcak yemek hatırı için, yaramazlıktan vaz geçmiş..

Bir de kırmızı biber hikâyesi var ki çocuk zekâsı için güzel bir numune.. Bir çocuğu, annesi getirmiş; müdüre teslim ederken göz kırparak, elindeki yüz paralık kırmızı biber külâhını göstermiş:

—           Eğer yaramazlık ederse ağzına sürersiniz biberi.. Demiş. Bu tenbihten bir iki saat sonra çocuk kemali sükûnetle gelip müdüre ne dese iyi:

—           Hocanım, demiş bana biraz kırmızı biber verir misin?

—           Ne yapacaksın?

—           Ben evde her zaman parmak kırmızı biber yerim, çok severim de!…

Halbuki annesi, çocuğun kırmızı biberden adam akıllı yılgın olduğunu tekrar etmiş..

Hülâsa, burası mektebe de benzemiyor. Bu kreş 30 yataklıdır. Himaye-i Etfal reisi Dr. Rıza Tahir beyle arkadaşları fabrika semti olan Muradiyede ikinci bir kreş açmağa çalışıyorlar. Bu ikinci kreş 50 yataklı olacaktır. — R.R.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.