Bozbey: Biz Bursa'yı, Bursa bizi seviyor!

Eski adı İnesi olan ve 30 Ocak 1924’te deniz yoluyla Mudanya’ya gelen mübadillerin yerleştirildiği Özlüce Köyü’nde 1962 yılında doğan Bozbey, ilkokulu Özlüce'de okudu. Ortaokul için o yıllarda Altıparmak’ta bulunan Cumhuriyet Lisesi’ne kaydı yapıldı. Mesleği şoförlük olan baba Hasan Bozbey, bir gün eve dönüşünde kura çekimi sonrasında Mesken’de inşa edilen devlet konutlardan birinde oturma hakkı edindiklerini müjdeleyince mutlu olan Bozbey Ailesi, köyden de kopmamak şartıyla Bursa’ya taşındı. Tam bu sırada Altıparmak’taki ortaokul da Acemler’e taşınınca, Mustafa hava iyiyken her gün aktarmalı 2 saat süren yolculukla, kış aylarında ise Ankara yoluna kadar yürümek şartıyla genelde gecikmeli olarak Cumhuriyet Lisesi’ne ulaşabiliyordu.

Bozbey çiçekçi dükkanında çalışırken (1982)

HEM ÇALIŞTI HEM OKUDU

Bütün eğitim hayatı boyunca, çalışıp aile bütçesine katkı koymaya çalışan Mustafa, ortaokuldaki ilk yaz tatilinde çocukluktan da alışkın olduğu üzere köyde dayısının tarım ve hayvancılık faaliyetlerine destek verdi. Onu gençlik çağında çalışırken mutlu eden tek iş yeri ise lise ikinci sınıf öğrencisiyken mesaiye başladığı Altıparmak’taki çiçek evi idi. Haftalık ücreti, üniversite tahsili sırasında bile eğitim masraflarını karşılama yetiyordu. Arada bir kardeşi Hüseyin’le köyde ekip diktiklerini satmak amacıyla pazarlara da çıkan Mustafa, aslında bilgisayar mühendisi olmak istiyordu. Lakin bir arkadaşının etkisiyle tercihini inşaat mühendisliğinden yana kullandı. Lisans eğitimini Eskişehir Anadolu Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nde tamamladı.

Mustafa Bozbey  tarlada çalışırken. (Özlüce-1982)

ANNEMİN MUTLU OLDUĞU GÜN

Hikâyenin bundan sonraki bölümünü Bozbey, şöyle anlatıyor:

“Üniversiteyi başarı ile bitirdim ama şu hedefi koydum; Ne yapıp edip, 4 sene de bu okulu bitirmek zorundayım. 5’inci yıl yok benim hedefimde. Çünkü bir an önce ailemi kurtarmak zorundayım. 4 yılın sonunda bölüm birincisi olarak okulu bitirdim ve hemen çalışmaya başladım. Sonrasında Bursa’da Mustafa Ateş ve oğlu Abidin Ateş'in yanında çalışmaya başladım. İnşaat mühendisi olmuşum, kendimi göstermek istiyorum o zamanlar. Onların şantiyesinde, başka illerde de çalıştım. Daha sonra yüksek lisans yapmak istedim ve yine Eskişehir’de bir sonraki yıl sınava girdim, kazandım. Hocaya da ‘Benim yüksek lisansı çalışarak bitirmem gerekiyor” diye söyledim. Haftanın 2 günü derslere gidiyordum, 5 gün çalışıyordum. Sonra kendi ofisimi açtım. Profesyonel olarak şantiye işlerini uğraşırken, projeciliğe de başladım. Kentin birçok yerinde proje çizdim. Yavaş yavaş işimizi büyütmeye başladık. Kurduğum hayalleri hedefe dönüştürüp, ulaşmak için çaba gösterdim. Bunun sonucunda da hedefe ulaştım.

Ailem kötü bir evde yaşıyordu. İki odası vardı. Biz çocuklar bir odada, anne baba bir odada yatardı. Mutfak ise açıktaydı. Hayalimde mezun olduktan sonra ilk yapacağım iş, aileme bir ev yapmaktı. Nitekim de yaptım. Babamlarla ailece oturduk. Hatta eve taşındığımız gün annemin o mutluluğu hepimize yetti.” 

SİYASETLE TANIŞMASI

1999 yılına geldiğinde Mustafa Bozbey, çocukluk arkadaşı Ayhan Turan’dan sürpriz bir teklif alıyordu. O dönem DSP İl Başkanı olan Turan’ın ısrarla yaptığı Nilüfer Belediye başkan adaylığı teklifini en nihayetinde kabul eden Bozbey, siyaset hayatının ilk ciddi adımını atıyordu. O yıl 18 Nisan’da gerçekleştirilen seçimde yüzde 31’lik oy oranıyla Nilüfer Belediye Başkanlığı’na seçilen Bozbey, aynı başarıyı yakasındaki CHP rozetiyle 2004’te yüzde 45, 2009’da yüzde 54, ve 2014 seçimlerinde aldığı yüzde 55'lik oy oranlarıyla tekrarladı.

2019 Yerel Seçimlerinde ise Bozbey, bu kez Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na talip oldu. Millet İttifakı’nın adayı olarak girdiği seçimde Bozbey, istediği sonucu alamadı ama pes etmedi. 31 Mart Seçimlerinin aylar öncesinden CHP’nin Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı olarak ilan edildi.

Birçok sivil toplum kuruluşunun üyesi olan yerel yönetimlerdeki proje ve uygulamaları nedeniyle sayısız ödül alan Bozbey, diyor ki:

“Başarının yolu çalışmaktan ve sevgiden geçiyor. Çalışarak, çabalayarak ama insanı baz alarak, insanı severek, kenti severek başarı olur. Biz insanı sevdik, kenti sevdik ve başarılı olduk. Çünkü kentli de bizi sevdi bu sayede. Şimdi Bursa'nın gülümsemesi için yola çıktık.”