SON DAKİKA
Hava Durumu

“İDEOLOJİLERİN DEĞİL, STRATEJİLERİN BAŞARI GETİRECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM.”

TÜGİAD ve DOSABSİAD’ın ilk kadın başkanı ve iş insanı Nilüfer Çevikel ile yaptığımız röportajımızda hem kendisinden hem iş dünyasından, keyifle okuyacağınızı düşündüğümüz konularda konuştuk.

Haber Giriş Tarihi: 19.04.2022 00:00
Haber Güncellenme Tarihi: 21.04.2022 15:30
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursasehrengiz.com/
“İDEOLOJİLERİN DEĞİL, STRATEJİLERİN BAŞARI GETİRECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM.”

TÜGİAD VE DOSABSİAD’IN İLK KADIN BAŞKANI: NİLÜFER ÇEVİKEL

Asuman Kurt Öge

Başarılı, girişken, samimi… Türkiye Genç İş İnsanları Derneği (TÜGİAD) ve Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayici İş İnsanları Derneği (DOSABSİAD)’nin ilk kadın başkanı O. Bursa’da doğdu. Özel İhsan Çizakça Lisesi’nden mezun olduktan sonra anne ve babasının da mezun olduğu Uludağ Üniversitesi İşletme bölümünü bitirdi. İş hayatına henüz öğrencilik yıllarında, özel öğrenci yurdu işletmecisi olarak başladı. Daha sonra Nil-San markasıyla tekstil sektörüne giriş yaptı. Kadınların iş hayatında sadece çalışan olarak değil, karar veren olarak daha fazla yer alması gerektiğini bulunduğu her platformda anlattı.

Nilüfer Çevikel bu sayımızda konuğumuz oldu. Kendisi ile çocukluğu, eğitim yılları, iş hayatı, projeleri ve hayalleri hakkında konuştuk. Yönelttiğimiz soruları içtenlikle yanıtlayan Çevikel kadının iş dünyasındaki yerinden sivil toplum kuruluşlarının önemine, dijital dünyadan Bursa’ya dair projelerine değinerek, çok önemli konulara dikkat çekti.

İşte o röportajımız…

  • Bize aile köklerinizden, çocukluk yıllarınızdan bahseder misiniz? Çocukluğunuzun en önemli hayali ne idi. Ve o yıllarda sizi etkileyen aile büyüğünüz kimdi?

Annem ve babam üniversiten sınıf arkadaşı. Eğitime her zaman çok önem veren bir ailem oldu. Bu sebeple babamın kendi adına yaptırdığı okul, şu an hizmet veriyor. Bursa’da doğdum ve tüm eğitim hayatım Bursa’da geçti. Uludağ Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olunca, aynı zamanda sahibi olduğum Görükle’deki öğrenci yurtlarını işletmeye başladım. Bu işe devam ederken 2002 yılında iplik büküm ve ardından 2007 yılında dokumayı da işin içine katarak Nil-San markasıyla tekstil sektörüne giriş yaptım. Çocukluğumdan bahsetmek gerekirse her zaman hareketli, aktif bir çocuktum. 8 yaşında günlük tutarken tekstille ilgili bir iş yapmak istediğimi oraya yazmıştım. O zamanlardan kendime bir hedef koymuşum farkında olmadan.

  • Nasıl bir öğrencilik hayatınız oldu. En çok hangi dersleri severdiniz. Eğitim hayatınızla ilgili hiç unutmadığınız bir anınız var mı? Sizde emeği olan öğretmenlerinizle görüşüyor musunuz?

Hareketli bir çocuktum. Dolayısıyla öğrencilik hayatıma da yansıdı. Okulda sosyal ilişkilerim kuvvetliydi. İlkokul öğretmenimi şimdi bile hala çok severek anıyorum. En sevdiğim ders tarih ve ingilizceydi. Hala merak ettiğim felesefe dahil bir çok konuda eğitime katılmaya ve araştırma yapmaya özen gösteriyorum. Enerjik yapım ve spora ilgimden beden eğitimi derslerini de çok severdim. Okul hayatımın neredeyse her günü bir anıyla dolu. İş yaşamının yoğunluğu nedeniyle maalesef öğretmenlerimle görüşme fırsatını yakalayamıyorum. Bu röpörtajı okuyan bir öğretmenim olursa ne mutlu bana.

  • Çalışma hayatına nasıl atıldınız. İş hayatındaki başarınızı kime borçlusunuz. Okul yıllarınızdaki ideolojik duruşunuz, iş hayatına atıldıktan sonra değişti mi? Türkiye’de ideolojilerle hayatın gerçekleri birbirine örtüşüyor mu?

1998 yılında henüz üniversite öğrencisiyken Görükle’de kurduğum öğrenci yurtlarıyla iş yaşamına başladım. Annem ve babam eğitime çok önem veren kişiler. Uludağ Üniversitesi’nin ilk mezunlarından ikisi de. Tabiki kendilerinden fikir aldım, danıştım. Ancak iş yaşamımda yaşadığım başarıyı da başarısızlıkları da kendimden başka birine mal etmek doğru olmaz. Her girişimimde kendim karar aldım ve uyguladım.

Ben ideolojilerin değil stratejilerin başarı getireceğini düşünüyorum. Elbette her bireyin bir savı olmalı ve inandığı ideolojilere göre yaşamını biçimlendirmeli. Ancak Türkiye çok fazla ideolojik dönemlerden geçti. Çok büyük bir savaştan zaferlerle çıkarak bu vatanı inşa ettik. Çok doğru zamanlarda, inanılmaz bir ileri görüşle, yüzyıl sonrasındaki etkilerini bile ön görerek temellerini atan bir dünya liderine sahibiz. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk bu milletin başına gelmiş en büyük şanstır. O’nun bu mirasıyla ülkeyi kalkındırmak hepimizin en büyük ideolojisi ve statejisi olmalı.

  • Bir iş insanı olarak, onca yoğunluğunuza rağmen sivil toplum kuruluşlarıyla bu kadar yakın ilgilenmeniz ve hatta içinde olmanızın sebebi nedir? İlk STK üyeliğiniz nasıl başladı ve bir STK içinde bulunmak size ne kazandırdı?

Sivil toplum kuruluşları aslında ülkenin gelişmesi için en çok ağırlık verilmesi gereken organizasyonlar. Özellikle iş dünyasının karşılaştığı sorunları daha kolay çözebilmesi, karar vericilerle karşılıklı istişare yapılarak sonuç odaklı adımlar atılabilmesi için sivil toplum kuruluşları çok önemli bir konumda. Gelişmiş bir toplum yapısına kavuşmak için bu tür oluşumlara daha fazla önem vermeli, kadınlara ve gençlere daha çok yer açmalıyız. Yoğun iş hayatında hem TÜGİAD, hem de DOSABSİAD’da yürüttüğüm Başkanlık görevinde gücümü topluma yararlı olmak için özveriyle çalışan iş insanlarımızdan alıyorum. Bunların yanı sıra Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı’nda da Başkan Vekilliği görevim bulunmakta.

  • Bugün hem TÜGİAD hem de DOSABSİAD’ın ilk kadın yönetim kurulu başkanı titrini taşıyorsunuz. Bir kadın olarak böylesine önemli iki kurumun başkanı olmak nasıl bir duygu?

Her iki dernekte çok uzun yıllar sonra ilk kadın başkan olarak göreve geldim. Erkeklerin egemen gibi gözüktüğü alanlarda kadınların aktif rol alması, gerçekten önemli bir değişimi de beraberinde getiriyor. Her iki dernekte de göreve gelir gelmez attığım ilk adımlardan biri ‘eşitlik dilde başlar’ düşüncesinden hareketle iş adamları ibaresini değiştirerek ‘iş insanları’ yapmak oldu. Her zaman söylediğim gibi kadınların varlık göstermediği alanlarda başarılı olunması mümkün değil. Bugün geldiğimiz noktada kadınlar, çalışma hayatına daha çok katılsın demiyoruz. Kadınlar, lider ve karar verici konumda bulunmalı diyoruz. Çünkü aslında çalışan kadınlarımız var ancak karar vericiler genel itibariyle erkekler oluyor. Biz bunun değişmesi için çabalıyoruz. Çünkü Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği yolda yürüyoruz ve onun kadınlara verdiği değeri çok iyi biliyoruz. Muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak istiyorsak lider kadınlara ihtiyacımız var.

  • TÜGİAD ve DOSABSİAD’daki çalışmalarınızdaki temel amacınız nedir. Neler yaptınız ve neler yapmayı planlıyorsunuz, hangi projeler üzerinde duruyorsunuz?

Tüm dünyanın gündeminde olduğu gibi ülkemizde de yeşil ve dijital dönüşüm konusunda önemli gelişmeler ve çalışmalar var. Bizler de hem TÜGİAD, hem de DOSABSİAD’da bu konuları öncelikli gündem maddeleri olarak görüyoruz. Ülkemizin ihracat odaklı sürdürülebilir büyüme hedeflerine en büyük katkıyı koyan sanayicilerimiz hızla dijitalleşerek yeşil üretim yapmalı ki önümüzdeki hedeflere ulaşabilelim. Bu anlamda Başkanlık görevini üstlendiğim her iki dernekte de gerek üyelerimizi bilinçlendirmek, gerekse bu alanda yatırım yapmak için çalışmalarımız sürüyor. Üreticilerimizi ve bilhassa gençlerimizi dijital dünyanın belirleyici aktörleri olabilmeleri için hazırlamak istiyoruz. Türkiye’nin yeniliklere erken adapte olup, harekete geçmesi için dijitalleşme alanında gençlerimizi eğitmek ve geleceğe hazırlama hedefiyle TÜGİAD Dijital Akademi’yi kurduk. Yeni fikirleri desteklemek ve ülkemizdeki girişimcilik ekosistemini destekleyebilmek için Hollanda merkezli girişim sermayesi yatırım fonu Domino Ventures ile bir ilke imza attık. Fon sayesinde Türk girişimcilere sermaye ve stratejik destek sağlanarak yüksek getiri elde edilecek. DOSABSİAD’da ise ülkemizde 1 milyon istihdam açığı olduğunu gördüğümüz dijital pazarlama eğitimi alanında bir çalışma başlattık. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Eğitim Vakfı çatısı altında faaliyet gösteren Bursa Tasarım ve Teknoloji Geliştirme Merkezi (BUTGEM) ile yaptığımız iş birliği sayesinde alanında uzman isimlerin vereceği kapsamlı eğitimlerle geleceğin dijital pazarlama uzmanları yetiştirilerek iş dünyasına kazandıracağız. Her iki dernekte de önceliğimiz olan dijital ve yeşil dönüşüm konularında aksiyon alarak AB Yeşil Mutabakat Çağrısı’na uyumlu üretim yapan ülkemizi ekonomik anlamda kalkındırma amacıyla çalışıyoruz.
Su ayakizinden bahseden ve gündeme getiren ilk derneğiz TÜGİAD olarak. Dijital çağda bugünlerde adını sık duyduğumuz metaverse dünyaya adım atılmasıyla yaşam şeklimiz de değişecek. Tüm bu hızlı değişime uyum sağlamak amacıyla çalışmalarımız hızla devam ediyor.

  • Yaklaşık iki yıldır içinde olduğumuz pandemi şartlarından iş dünyası nasıl etkilendi? Dünya ve Türkiye ekonomisine bakışınızla birlikte, yerkürenin dijitalleşmeyle birlikte yeni bir düzene evrildiğini düşünüyor musunuz?

Pandemi süreci, hepimizin yabancı olduğu sorunlarla karşılaşmamızı sağladı. Yaşanan ekonomik darboğaz, tüm ülkelerin ticaret şekillerini değiştirmesi gerektiğini gözler önüne serdi. Dijitalleşme yolunda atılan adımlar o kadar hızlandı ki, bu hız ona ayak uyduramayanların başını döndürerek pastadan aldıkları payı küçültmüş oldu. Tedarik zincirlerinde yaşanan kırılmalar alıcıları daha yakın pazarlardan alım yapmaya yönlendirirken özellikle Uzakdoğu siparişleri Türkiye’ye kaymış oldu. Yüksek üretim kalitemiz ve kaliteli ürünlerimizle bu alıcıları elimizde tutmak önem taşıyor. Aslında çok büyük bir krizi lehimize çevirmiş durumdayız. Bunu da pandemide ekonomik anlamda diğer ülkelerden olumlu ayrışarak ve ihracat rakamlarımızda yeni rekorlar kırarak kanıtlamış olduk. Tüm bunlardan çıkarılacak ders; dijitalleşmeye gereken önemin verilmesi gerektiği ve her türlü olumsuzluğa karşı alınacak aksiyonlar için önceden bir eylem planı oluşturmanın gerekli olduğu. Bizler dijital dönüşüme ayak uyduran değil onu kurgulayan nesiller yetiştirmek ve ülkemizin küresel arenada önemli aktörler arasında yer almasını sağlamak istiyoruz.

  • Özellikle kız çocuklarının eğitimi hakkında ne düşünüyorsunuz. Siz bugünün genç kızları için aslında bir rol modelsiniz. Özellikle üniversite çağındaki kız çocuklarımızın barınma, yani yurt ihtiyacı konusunda ciddi sıkıntıları var. TÜGİAD olarak bu konuda bir projeniz var mı?

Dünyanın her tarafında toplumların eğitim ve kültür düzeyi, çocuklarına eşit eğitim verip vermediği ile ölçülmektedir. Eğitim toplumların geleceği ve kalkınması açısından en önemli unsurlardan biridir. Özellikle Türkiye gibi genç nüfusu yüksek olan toplumlar için daha fazla önem taşımaktadır. Türkiye’de kadınlar özellikle 1926’da Türk medeni kanununun kabulünden beri kadın erkek eşitliğine sahiptir. Bu temel hak, Atatürk’ün kadınlara armağanıdır. Bu anlamda ülkemizdeki her gencin iyi eğitim alması, kendini geliştirebilmesi gerekiyor. Kız çocuklarının öncelikle eğitime yönlendirilmesi şarttır. Bizler de bu imkanlara ulaşamayan, dezavantajlı gençlerimizi her zaman destekliyoruz.

Son olarak bir iş insanı olarak Bursa’yı nasıl değerlendiriyorsunuz? Yine DOSABSİAD olarak başarılı projeler yürütüyorsunuz. Bu yıl Türk Dünyası Başkenti seçilmiş olan şehrimize dair projeniz/projeleriniz olacak mı?

Bursa, üretim üssü konumuyla ülkemizin sanayi ve ihracat anlamında göz bebeği. Özellikle tekstil ve otomotiv gibi sektörlerde ülke ekonomisine sağladığımız çok ciddi katkıyla yolumuza devam ediyoruz. DOSABSİAD olarak önce kentimize sonra da ülkemize değer katacak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İstihdam açığını kapatacak, gençleri dijitalleşme yolunda bir adım öne geçirecek, üretim gücümüzü artıracak ve dünyamızın geleceği için tercih etmemiz gereken yol olan yeşil üretim için sanayicimizi bilgilendirecek adımlar atıyoruz. Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı tarafından 2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti seçilen Bursa, coşkulu etkinliklerle yerli-yabancı birçok misafiri ağırlayacak. Bu etkinlikte Osmanlı’dan bugüne kadar geçen sürenin metaverse dünyada canlandırılması, dijital arenada büyük yankı uyandıracak çünkü çalışma sayesinde; eski Bursa sokaklarının ruhu hissedilecek, yüksek teknolojilerle üretim yaptığımız sanayiler gezilebilecek, Uludağ eteklerinde bir tur atılabilecek. Böylelikle kent tanıtımımıza ve ekonomimize çok büyük katkı sunulmuş olacak. DOSABSİAD olarak bu etkinliğe fayda sağlayacak her türlü desteği vermeye hazırız.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.