SON DAKİKA
Hava Durumu

#Yörük

bursasehrengiz - Yörük haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yörük haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Yüzyıllardır süren Yörük kültürü 'keçi kıl kırkımı' Haber

Yüzyıllardır süren Yörük kültürü 'keçi kıl kırkımı'

Antalya'da Yörük kültürünün bir geleneği olan ve tarihi, yüz yıllar öncesine dayanan keçi kıl kırkımı gelenekleri günümüzde halen yaşatılıyor. Toros Dağlarındaki yaylalarda kurdukları çadırlarda yaşayan Yörükler, geçim kaynağı keçilerini tören havasında kırkıyor. Selçuklular döneminde Türkmen, Osmanlı döneminde ise Yörük olarak bilinen Toros dağlarındaki göçerler, zorlu yaşam şartlarına rağmen kültürlerini yaşatmaya çalışıyor. Aşçı grubu da koyunun birini keserek, odun ateşinde kara tencerede kavurma yapıyor. Şölen havasında geçen kırkımın ardından topluca yemek yeniyor. "ÖNCE KEÇİLER AHIRA KATILIYOR" Otlanıp obaya gelen keçiler ahıra katılıyor. Yaylaya yardım için gelen akrabalar ve kardeşlerin her biri görev bölümü yaparak herkes o işi yapıyor. Bir taraftan ise kadınlar tarafından keçilerin sütleri teker teker sağılıyor. Sütleri sağılan keçiler ise keçilerin ahırından dışarı çıkarılıp bir kişi tarafından boynuzlarından tutuluyor. Kıllar ise özel makaslarla ustalıkla tek tek kıl kırkımı yapılıyor. "SAĞIM SONRASI OĞLAKLAR ANNELERİ İLE BULUŞTURULUYOR" Kıl keçilerinin süt sağımından sonra yine ahırda kapalı bulunan keçilerin yavruları oğlaklar salınarak anneleri ile buluşturulup annelerinden süt emiyor. Oğlakların anneleri ile buluşturulması ve oğlakların annelerini arayıp bularak süt emmeleri ise ilginç görüntülere sahne oluyor. "SABAH BAŞLAYAN SERÜVEN AKŞAM SAATLERİNDE BİTİYOR" Kıl kesme serüveni sabah saatlerinde başlayıp akşam saatlerine kadar sürüyor. Kıl kırkma serüveninin ardından ise obanın bahçesine yakılan ateşte kara tencerede pişirilen kavurma tenceresi ateşten indiriliyor. Korlarda et sırımları pişiriliyor. Kurulan yer sofrasının ardından ise hep birlikte etler yenilerek günün yorgunluğu çıkarılıyor. Herkes bir biri ile vedalaşıp obadan ayrılıyor. Akseki'den Yarpuz Yaylasına çıkan Yörüklerden 63 yaşındaki Bayram Yüksel, her yıl mayıs ayı sonlarında yaylalara çıktıklarını, atalarından kalan kıl keçisi yetiştirme geleneğini yaşatmaya çalıştıklarını, keçilerin ve koyunların kıllarını Ağustos ayında kırktıklarını ve Eylül ayı sonunda ise yayladan dönüşlerinin başlayacağını söyledi. Akseki'den Yarpuz Yaylasında hayvancılık yapan akrabaları Bayram Yüksel'e eşi ve çocuklarıyla kıl kırkımı için yardıma gelen Fatma Kara, akrabalarının yanına keçilerin kıl kırkımı için geldiklerini söyledi. Keçilerin serinlemesi için her yaz yaylaya gelerek yardım ettiklerini anlatan Kara, "Kırkımdan önce kuzu kestik, kırkım bitince ise hep birlikte sofra kurup etleri birlikte yiyoruz. Sonra vedalaşıp tekrar evimize dönüyoruz" diye konuşan Kara kıl kesim serüvenini ise şöyle anlattı. "Önce keçilerin süt sağımını yapıyoruz. Sağımın ardından ise keçilerin kıllarını kesmeye başlıyoruz. Sağdığımız sütü peynir yapıyoruz. Keçi peynirinin sütü şifadır, doğaldır. Keçi peyniri, keçi sütü daha makbuldür. Neden keçilerin kıllarını kırkıyoruz derseniz, keçiler tüy değiştirir. Hayvanın serinlemesi için, dağdaki pıtrak dediğimiz dikenli bitki keçilerin kıllarına yapışıyor. Haliyle hayvanlar rahatsız oluyorlar. Onun için her yıl bu geleneği sürdürüyoruz. Kıl kesimini tören gibi olur. Hısım akraba hep birlikte obaya geliyoruz ve keçilerin kıllarını kırkıyoruz. Burada sohbet, muhabbet içinde kırkıyoruz. Birde keçi veya kuzu kesiyoruz. En sonunda yemeğimizi yiyerek vedalaşıp herkes evine dönüyor" diye konuştu. Yaylaya çıkan Bayram Yüksel'in yeğeni Murat Güven, "Manavgat ilçesinden Yarpuz Yaylasında bulunan dayımın yanına geldim. Dayım yaz aylarında hayvanlarını otlatmak için yaylaya çıkıyor. Kendisi eşi ile birlikte hayvancılık yapıyor. Her yıl bir defa keçilerin kıllarını kırkmaya geliyoruz. Onun haricinde yine her ay dayımın yanına yardım etmeye geliyoruz. Hem stres atıyoruz. Burada hayvanların kıllarını eğlenceli şekilde kırkıyoruz. Gün sonunda ise tekrar Manavgat'a dönüyoruz" dedi. Kıl kesim işi yapan Mehmet Kara, "Yarpuz Yaylasında yaz aylarında hayvanlarını otlatmaya gelen akrabamıza kıl kırkmak için yardıma geliyoruz. Kendisine her yıl keçilerin kıllarının kırkılması için mutlaka geldiklerini söyleyen Kara, "Kıl keçileri ve koyunların kıllarını her yıl mutlaka yapmak zorundayız. Keçiler temiz olsun, bit pire barındırmasın diye kırkma işini gerçekleştiriyoruz. Bir keçinin kılının kırkımı 10-15 dakika sürer. Çobanlar bu mesleği devamlı götürüyor. Kıl keçisinde kırkım olmazsa olmaz. Mutlaka yapılmalıdır" şeklinde konuştu.

Yörüklerin develerle göçü canlandırıldı Haber

Yörüklerin develerle göçü canlandırıldı

Denizli'de develerle yapılan Yörük göçü, kıl çadırlar, geleneksel ikramlar ve eğlencelerle geçmişin izleri bugüne taşındı. Yörük ruhunun yeniden canlandırıldığı etkinlik beğeni topladı. Denizli Efeleri Yörükleri Derneği, geçmişin izlerini günümüze taşıyan özel bir etkinliğe imza attı. Yenişehir Mahallesi Merkez Park'ta düzenlenen organizasyon, geleneksel Yörük göçüyle başladı. Develerle gerçekleştirilen göç canlandırması, katılımcılara unutulmaz anlar yaşattı. Yenişehir Mahalle Muhtarlığı ve halkın katkılarıyla düzenlenen etkinlikte, kurulan kıl çadırlarla Yörük yaşamı yeniden canlandırıldı. Atlar, develer, geleneksel kıyafetler ve halk oyunları eşliğinde ziyaretçiler, zaman tüneline girdi. Yörük kültürünün vazgeçilmez tatları olan aşure, keşkek, nohutlu pilav, kar pekmezi, şerbet gibi ikramlar etkinlik alanında hayır amacıyla sunuldu. Özellikle çocuklar için kurulan oyuncak parkı ise ailelerin yoğun ilgisini gördü. Kıl çadırda İl Müftüsü Abdullah Pamuklu'nun okuduğu dua ile başlayan etkinlikte konuşan Dernek Başkanı Mustafa Yalıbir, "Denizli'mizin kültürel zenginliğini hep birlikte yaşamak ve yaşatmak için bu etkinliği hazırladık. Gelecek nesillere miras bırakmak istediğimiz Yörük kültürünü yaşatmak için günlerdir emek verdik. Herkesin çok mutlu olduğu, kültürüne sahip çıktığı muhteşem bir gece oldu. Etkinlik için parkın içinde dört farklı bölgeye kıl çadırlarımızı kurduk. Halkımızın yoğun ilgisiyle etkinliğimizi sorunsuz tamamladık. Bize destek olan etkinliğimize katılarak bize güç veren herkese çok teşekkür ediyorum" dedi. Etkinliğe AK Parti İl Başkanı Muhammet Subaşıoğlu, Denizli İl Müftüsü Abdullah Pamuklu, İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüdaverdi Otaklı, Merkezefendi İlçe Müftüsü Osman Güneş, PAÜ Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Turgut Tok, Prof. Dr. Türkan Erdoğan, Türkiye Beyazay Derneği Genel Başkan Yardımcısı Osman Kabalay gibi isimlerin yanı sıra birçok sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve mahalle sakini olmak üzere yaklaşık 14 bin kişi katıldı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.