SON DAKİKA
Hava Durumu

BURSA’DA İZ BIRAKANLAR

Siyasetten edebiyata, sanattan spora kadim şehir Bursa tarihinde iz bırakan birbirinden değerli isimleri unutmamak ve unutturmamak gerekiyor. Uğur Ozan Özen, Şehrengiz için hazırladığı takvimle geçmişle geleceği buluşturma adına önemli bir çalışmaya imza attı.  

Haber Giriş Tarihi: 19.04.2022 00:00
Haber Güncellenme Tarihi: 20.04.2022 17:29
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursasehrengiz.com/
BURSA’DA İZ BIRAKANLAR

 

Araştırmacı Yazar Uğur Ozan özen

8 OCAK 2017, CAHİT ÇOLLAK’IN VEFATI

1951 yılında Erzurum’da doğdu. Babasının işi nedeniyle ailesi Malatya’ya taşındı. 1956-1961 yılları arasında Gazi İlkokulu’nda, 1961-1964 yılları arasında Atatürk Ortaokulu’nda eğitim gördü. İlkokula giderken torna tesviyede çıraklık yaptı ve tamirci de çalıştı. Ailesi dar gelirli olmasına rağmen bereketli olan evlerinde ekonomik sıkıntı çekilmedi. 1964-1967 yılları arasında Turan Emeksiz Lisesi’nde okudu. Liseden mezun olduktan sonra Okumuşu Çoğaltma, Okuyanı Koruma Kurumu’nda bir yıl çalıştı. 1969 yılında İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü’nü kazandı.  Ağabeyinin verdiği kartla Nurettin Topçu’nun kurduğu ve yönettiği Fikir ve Sanatta Hareket Dergisi’ne iş başvurusu yaptı. Dergide çalışmaya başladığı ilk günlerde yerleri süpürdü, paspas yaptı, örümcek ağlarını aldı, dergileri paketledi. Beş-altı ay sonra idare müdürü oldu. Bu sıralarda önce Hareket Yayınları, ardından Emek Matbaacılık kuruldu. Matbaanın sorumlusu ve idarecisi oldu.  Hareket Yayınları, Dergâh Yayınları’na, Hareket Dergisi de Dergâh Dergisine dönüştü. O, bu dönüşümün artık ayrılmaz bir parçası haline geldi. Bursa, Ankara, Kütahya, Erzurum ve Malatya merkeze alınarak, çevre şehirlere dergi ve kitap dağıtımı yapılmaya başlandı. Cahit Çollak 1975 yılında Hareket Yayınları’nın yayımladığı bütün kitapların Türkiye tanıtımını yaptı. Bu vesileyle ilk kez Bursa’ya geldi. Şubelere personel alındı, ancak çalışanlar türlü sebeplerle işten ayrıldı. İstenen verim alınamayınca Kütahya ve Malatya şubeleri kapatıldı. Dergâh Yayınları’nın Bursa Şubesi 1980’li yılların başında Koruyucu İş Hanı’nın ikinci bodrum katında açıldı. Cahit Çollak açılıştan sonra şubeyi çalışana bırakıp İstanbul’a döndü. Şube, daha sonra Osmanlı Bankası Pasajı’na taşındı. 1969’dan 1987 yılına kadar dergide, yayınevinde ve matbaada ara vermeden, geceli gündüzlü çalıştı. 1987’nin eylül ayında Bursa’ya gelerek şubenin başına geçti. Bursa Kitapçılar Çarşısı’ndaki kitabevini devrettikten sonra, 1997’nin sonunda Uludağ Yayınları adıyla Emir Hanı’na geçti. 2013’te Emir Hanı’ndan Tahir Sütmen İşhanı’na taşındı. Uludağ Yayınları adıyla kitap yayımlamaya 1990’da başladı. Ayrıca Sır Yayınları ve Verka Yayınları adıyla da birçok kitap yayımladı. 8 Ocak 2017’de kalp krizi sonucu vefat etti. Ertesi gün Emirsultan Camii’nde kılınan cenaze namazından sonra Pınarbaşı Mezarlığı’nda toprağa verildi.

10 OCAK 2002, HASİP SÖNMEZALP VEFAT ETTİ

16 Eylül 1917’de Bursa’da doğan Hasip Sönmezalp, Yıldırım İlkokulu’nun ardından Erkek Sanat Enstitüsü’nde eğitimine devam etti. 1937’de Merinos Fabrikası’nın inşaatında tornacı olarak çalışamaya başladı. Çocukluğundan itibaren ilgi duyduğu gökyüzünü ve yıldızları daha yakından izleyebilmek için kendi imkânlarıyla gök dürbünü yaptı. Çalışmaya devam etti ve 1957’de yine kendi imkânlarıyla teleskop yaptı. Türk Astronomi Derneği ve Uluslararası Ay Cemiyeti’ne üyeliğe kabul edildi. 10 Ocak 2002’de vefat etti. 85 yaşındayken aramızdan ayrılan Hasip Sönmezalp, bir gün sonra Emirsultan Mezarlığı’nda defnedildi.

13 OCAK 1974, SADRETTİN ÇANGA’NIN VEFATI     

           

30 Ağustos 1922’de İskilip’te doğan Sadrettin Çanga, ilk, orta ve lise öğrenimini Afyon, Adana, Bursa ve Ankara’da tamamladı. 1948’de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Bursa’ya yerleştikten sonra serbest avukat olarak çalışmaya başladı. Bursa Halkevi’nin yayımladığı Uludağ dergisinde, Ant ve Yeni Ant gazetelerinde başta tiyatro olmak üzere sanatla ilgili birçok yazı kaleme aldı. Cumhuriyet Halk Partisi’ne katıldı. İl yönetim kurulu üyeliği ve il başkanı olarak partisine hizmet ettikten sonra 1961, 1965 ve 1969 seçimlerinde CHP Bursa milletvekili olarak parlamentoda görev aldı. Bursa Barosu’nda yö­netim kurulu üyeliği ve başkanlık, Bursa Halkevi’nde başkanlık görevlerine getirildi. Bölge Tiyatroları Kanununun hazırlığında önemli pay sahibi oldu. 1972’de İnönü-Ecevit mücadelesinde İnönü’den yana tavır koydu. Bülent Ecevit’in genel başkan olmasından sonra 1973’te bir kez daha millet­vekili seçildi. 13 Ocak 1974’te Ankara’da vefat etti, Bursa’da Emirsultan Mezarlığı’nda toprağa verildi.

23 OCAK 2009, NEVZAT ŞENOL’UN VEFATI

1946 yılında Orhangazi/Yeniköy’de doğan Nevzat Şenol, ilkokulu Yeniköy’de, ortaokulu Orhangazi’de, liseyi İstanbul’da ve Bursa Atatürk Lisesi’nde okudu. Bursa Eğitim Enstitüsü’nde öğrenimini sürdürürken Bursa Oda Tiyatrosu’nda oyuncu ve yönetmen olarak görev aldı. Ardından İstanbul Belediye Konservatuvarının tiyatro bölümüne devam etti. 1966’da Dormen Tiyatrosu’nda profesyonel oyuncu oldu. 1967-68 sezonunda Tiyatrocular Sendikası’nın verdiği Asaf Çiğiltepe Tiyatro Ödülü’nü kazandı. Bu arada Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’ne bağlı Gazetecilik Yüksek Okulu’nu bitirdi. 1974’te TRT’ye girdi. 1977-80 yılları arasında Köy Kahvesi ve Anadolu’ya adlı televizyon programlarını hazırlayıp sundu. 1979’da Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) tarafından yılın başarılı gazeteci ödülüne layık görüldü. 1980’de TRT’den ayrıldıktan sonra bir süre sinema prodüktörlüğü yaptı. 1989’da Bakırköy Belediyesi’nde sanat danışmanlığı görevine getirildi. 1994’ten sonra film ve özel televizyonlarda seslendirme yapmaya ve dizilerde rol almaya devam etti. Nuri Gezer ile birlikte çektikleri ilk filmi Kardeşim Benim, Sedat Simavi Vakfı’nın 1983 sinema ödülünü aldı. Aynı filmle 1984’te Berlin Film Şenliği’ne çağırıldı. Akciğer kanserine yenik düşerek 23 Ocak 2009’da vefat etti. Ertesi gün, Yeniköy belde mezarlığında toprağa verildi.

24 OCAK 1953, FERÂİZCİZÂDE MEHMET ŞÂKİR’İN DOĞUMU

Bursa’nın kültür hayatına yön veren isimlerin başında gelen Ferâizcizâde Mehmet Şâkir, 24 Ocak 1853’te Alacamescit Mahallesi’ndeki ahşap bir evde doğdu. Mehmet Şâkir çocukluğundan itibaren kitaplara ilgi duydu. Bu ilgisinin temelinde babası Habib Efendi’nin evdeki kütüphanesinin ile Sahaflar Çarşısı’ndaki dükkânı etkili oldu. Babasının vefatından sonra 1867’de Vilâyette (Bursa Valiliği) tahrirat ve mektubu kaleminde maaşsız stajyer olarak çalışmaya başladı. Bir yıl sonra 1868’de kurulan Vilâyet Matbaası’nda destgâh görevini üstlendi. Matbaada beş yıl çalıştı. 1874’te matbaada başyazarlığa yükseldi. Ahmet Vefik Paşa’nın 1879 yılında Bursa Valisi olmasından sonra matbaaya müdür olarak atandı. Böylece Hüdavendigâr gazetesinin sorumlusu oldu. Ahmet Vefik Paşa, 1882 yılında soruşturma açılarak görevden azledildikten sonra müdürlüğü sona erdi. 1899 yılında ise başyazarlıktan ve memurluktan uzaklaştırıldı. Danıştay’ın kararı sonucunda 1902 yılında yeniden memurluğa döndü. Bir yıl sonra 1903’te Kırklareli (Kırk Kilise) sancağına tahrirat müdürlüğüne, 1911 yılında ise Niğde sancağı yazı işleri müdürlüğüne atandı. Niğde’ye gitmeyeceğini yetkililere bildirdi. Bu nedenle azledildi. Yeniden göreve iade edilmesine rağmen Ferâizcizâde Mehmet Şâkir göreve başlamayı kabul etti. 1911 yılında vefat etti. Deveciler Mezarlığı’nda toprağa verildi.

4 ŞUBAT 1879, AHMET VEFİK PAŞA BURSA VALİSİ OLDU

Siyaset adamı, tarih ve dil araştırmalarının yanı sıra çevirdiği ve uyarladığı oyunlarla kültür hayatının en önemli simalarındandır. Dedesi divan çevirmeni Yahya Efendi, babası dışişleri memurlarından Rûhittin Efendi’dir. Ahmet Vefik Paşa, 3 Temmuz 1823’te İstanbul’da doğdu. 1831’de İstanbul’da Mühendishâne-i Berri-i Hümâyun’a girdi. Babasıyla birlikte 1834’te Paris’e gitti ve orada St. Louis Lisesine devam etti. 1837’de İstanbul’a dönünce Tercüme odasına alındı. 1847’de birinci çevirmen oldu. Salnâmenin hazırlanmasını üstlendi. 1851’de Encümen-i Dâniş üyeliğine getirildi. Aynı yıl Tahran’a elçi olarak atandı. 1854’te Meclis-i Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliye üyesi oldu. 1860’ta Paris elçiliğine, 1861’de Evkaf nâzırlığına, 1862’de de Darülfünun’da Hikmet-i Tarih müderrisliğine atandı. Aynı yıl, Anadolu Sağ Kol Müfettişi olarak görevlendirildi. Bu vesileyle ilk kez Bursa’ya geldi. Mahmut Nedim Paşa’nın sadrazam oluşundan sonra Rüsumat emini, 1872’de Sadaret müsteşarı ve hemen ardından Maarif nâzırı ve Şura-yı Devlet (bugünkü Danıştay) üyesi olarak atandı. Birinci Meşrutiyet’in ilânından sonra 18 Mart 1877’de toplanan ilk Meclis-i Mebusan’ın başkanlığına seçildi. 27 Mart 1877’de vezir rütbesi verildi. Edirne valisi oldu. Meclis-i Âyân üyeliğine getirildi. 4 Şubat 1878’de Başvekil olarak atandı. Meclis-i Mebusan’ın kapatılmasında sonra 18 Nisan 1878’de görevden uzaklaştırıldı. 4 Şubat 1879’da Hüdâvendigâr valiliğine getirildi. Şikâyetler üzerine soruşturma açıldı. 1882 yılının Kasım ayında görevden alındı. 30 Kasım 1882’de, yeniden başvekilliğe atandı. Üç gün sonra görevinden alındı. 2 Nisan 1891’de İstanbul’da vefat etti.

8 ŞUBAT 1869, HÜDAVENDİGÂR GAZETESİ YAYIN HAYATINA BAŞLADI

Bursa’nın ilk gazetesi Hüdavendigâr, 8 Şubat 1869’da yayın hayatına başladı. Dört sayfa ve 50X25 santimetre boyutlarındaydı. Haftada iki kez, çarşamba ve cumartesi günleri yayımlandı. Yıllık abone bedeli 100 kuruş, altı aylığı 50 kuruş, bir sayısı ise 20 para idi. 30 Aralık 1926’da adı Resmî Bursa olarak değiştirildi. Bursa Valisi Şefik Soyer (1935-1939) zamanında, yeniden güncel haberlere yöneldi. 30 Kasım 1937’den sonra boyutları büyütülerek Bursa adıyla günlük olarak yayınlandı. İl Genel Meclisi, tasarruf gerekçesiyle 27 Şubat 1951’de gazetenin yayınına son verdi. Sonrasında resmi yerlere dağıtılan Bursa gazetesi matbaa müdürü Mustafa Tayla’nın gayretiyle bir süre daha yayımlandıktan sonra 1953 yılında kapanarak tarihe karıştı.

10 ŞUBAT 1982, BURSA KİTAPÇILAR ÇARŞISI AÇILDI

1978-1987 yılları arasında Yeşil Mahallesi’nde faaliyet gösteren Sur Kitabevi, bir nevi buz kırıcı işlevi üstlenerek Bursa Kitapçılar Çarşısı’na giden yolu açtı. Osmanlı Bankası Emeklileri Vakfı’na ait olan pasajın (günümüzde EvKur’un olduğu yer) girişinde Bilge Kitabevi ve Sahaf vardı. Merdivenlerden alt kata inildiğinde birçok kitabevi sizi karşılardı. Zaman içinde bazıları el değiştirti. Menzil Kitabevi, Furkan Kitabevi, Urve Kitabevi, Dergâh Yayınları Bursa Şubesi (Uludağ Yayınları), Esma 99 Kitabevi, Şura Kitabevi, Aksa Kitabevi, Seriyye Kitabevi, Cemre Kitabevi (Koza Han Kitabevi), Fatih Kitabevi, Mimar Sinan Kitabevi, Yesrib Kitabevi, İlim Kültür Kitabevi, Gaye Kitabevi faaliyet gösterirdi. Vakıf, 2001 yılında pasajı satışa çıkarttı. Kitapçılar toplantı yapıp direnme kararı aldı. Zararlarının tanzim edilmesini istedi. Geride yılların birikimi ve dostluk kurdukları müşteriler vardı. Büyükşehir Belediyesi, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait bazı binalar restore edince, Tahtakale’deki ahşap binanın Kitapçılar Çarşısı haline getirilmesi önerildi. Sonrasında İç Koza Hanı gündeme geldi. Ne yazık ki o dönemde bütün çabalar sonuç kaldı. Bazı kitabevleri tarihe karıştı, bazıları ise pasajın dışında bir süre daha faaliyetine devam etti. Bugün ayakta kalanları ise Seriyye Kitabevi, Gaye Kitabevi ve Koza Han Kitabevi.

14 ŞUBAT 2004, BURSA KENT MÜZESİ AÇILDI

Medeniyetler beşiği Bursa’nın tarih ve kültürünün gelecek nesillere aktarılmasında ve Bursa müzecilik tarihinde mihenk taşı olan Bursa Kent Müzesi, Büyükşehir Belediye Başkanı Erdoğan Bilenser’in başkanlığı döneminde çalışmalara başlandı. Müze, 14 Şubat 2004’de açıldı. Müzenin kullandığı bina, 1926 yılında Ekrem Hakkı Ayverdi tarafından inşa edilmişti. Eski Adliye binası, 2001-2004 yılları arasında Naim Arnas tarafından müzeye dönüştürüldü. Sabit sergilerin yanı sıra, yıl içinde açılan fotoğraf, resim ve tarihle ilgili sergilere halk büyük ilgi gösterdi. Bursa Büyükşehir Belediyesi, 2019 yılında karşısındaki eski Defterdarlık binasını Maliye Bakanlığı’nın devralarak ek bina haline getirdi. Bursa Kent Müzesi açıldıktan sonra başta Bursa ilçeleri olmak üzere Türkiye’nin diğer şehirlerinde de benzer müzelerin açılmasına öncülük etti.

15 ŞUBAT 1845, ASKERİ LİSE AÇILDI

1844 yılında sadrazam Arif Hikmet Paşa, Mektepler Nâzırı Emin Paşa ve baş tercüman Fuat Bey’den (sonra Paşa) oluşan bir kurul İstanbul, Bursa, Edirne ve Manastır’da birer Askeri İdâdi (Askeri Lise) açılmasını kararlaştırır. Bursa’da, şimdiki Hükümet Binası’nın bulunduğu alanda Tüfekçibaşı ve Menzil Ağası için yaptırılmış, daha sonra fabrika haline getirilmiş bulunan bir binada, 15 Şubat 1845’te, Mekteb-i Fünun-i İdadi açıldı. Teleferik yolu üzerindeki bugünkü okul binası 1892 yılında açılır. Sonraki yıllarda Işıklar Askeri Hava Lisesi adını almıştır. 15 Temmuz 2016’dan sonra Askeri Lise faaliyeti sonlandırılmış, Işıklar Jandarma Astsubay Meslek Yüksekokulu olmuştur.

19 ŞUBAT 1932, BURSA HALKEVİ AÇILDI

Türk Ocakları’nın 1931’de kapatılmasından sonra Atatürk’ün isteğiyle 19 Şubat 1932’de Halkevleri kuruldu. Cumhuriyet Halk Partisi’ne bağlı olarak parti ideolojisinin yaygınlaşması için çalışmalar yapıldı. Halkevine bağlı olarak dokuz alan belirlendi: Dil, Tarih ve Edebiyat Şubesi, Güzel Sanatlar Şubesi, Temsil Şubesi, Spor Şubesi, İçtimâi Yardım Şubesi, Halk Dershaneleri ve Kültür Şubesi, Kütüphane ve Neşriyat Şubesi, Köycülük Şubesi, Müze ve Sergi Şubesi… Bursa, ilk kurulan Halkevlerinin arasında idi. Sonrasında Mustafakemalpaşa, İnegöl, Yenişehir, Mudanya, Gemlik, Karacabey ilçelerinde Halkevleri kuruldu. Ayrıca köylerde Halkodaları açılarak, kırsala da ulaşıldı. Bursa Halkevi açıldığı sırada kendi binası olmadığı için Cumhuriyet Halk Partisi’nde faaliyet yürütüldü. 1940 yılında sonra kendi binasına kavuştu. 1951 yılında Demokrat Parti tarafından kapatılana kadar halka hizmet etti. Bina günümüzde Bursa Devlet Tiyatrosu, Bursa Devlet Senfoni Orkestrası, Bursa Devlet Türk Müziği Korosu ve Bursa Devlet Güzel Sanatlar Galerisi tarafından kullanılıyor.

29 ŞUBAT 1912, KÂMİL TOLON DOĞDU

29 Şubat 1912’de İstanbul’da doğan Kâmil Tolon, babası defterdar olduğu için ilkokulu birçok şehirde eğitim gördü. 1931’de Ankara Erkek Lisesi’nden mezun olduktan sonra Ankara Hukuk Fakültesi’ni bitirdi (1931-1935). 1937’de Bursa’da makine imalathanesi kurdu. 1943 yılında askere gitti. Askerlik görevini bitirdikten sonra 1944’te Bursa’ya döndü. 1945’te ilk dokuma tezgâhını, 1948’de ilk biçer-döveri, 1949’da ilk santrifüjlü su pompasını, 1950’de ilk ev tipi çamaşır ve bulaşık makinesini, 1952’de ilk elektrik motorunu tasarlayıp üretti. 1963-1965 yıllarında Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) yönetim kurulu başkanı olur. 21 Temmuz 1978’de vefat etti, Emirsultan Mezarlığı’nda toprağa verildi.

12 MART 2008, MELİH ELAL VEFAT ETTİ

1 Mayıs 1950’de Bursa’da doğan Melih Elal, babası memur olduğu için ilk ve orta öğrenimini Bursa, Urfa, Ordu ve İzmit’te tamamladı. 1973 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Liselerde öğretmenlik yaptıktan sonra bir süre Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak çalıştı. 2001 yılında emekli oldu. Yeni Biçem ve kurucularından olduğu Akatalpa dergisinde birçok yazısı yayımlandı. Bursa Edebiyat Günleri’nde etkin rol üstlendi. Melih Elal’in de kurucularından olduğu Nilüfer Kent Konseyi Melih Elal Okuma Grubu, 2004 yılının eylül ayından beri faaliyete devam ediyor. 2020 yılına kadar 174 kitap okunmuş ve tartışılmıştır. Melih Elal, 12 Mart 2008 Bursa’da vefat etti. Kitapları: Dede Korkut (2006), Mekânın Bursa Olsun (2009).

18 MART 1947, ALİ HAYDAR KİTAPÇI’NIN VEFATI

Bursa Sahaflar Çarşısı’nda oluşmuş şehrin kültür hayatını geri dönülemez şekilde değiştiren, yazılı kültürün (gazete, mecmua ve kitap) önünü açan ve şehre yeni bir kimlik kazandıran Ali Haydar Kitapçı, 1879 yılında Kayhan Mahallesi’nde doğdu. Ailesi Ak Araplardan idi. 1899 yılında, Atatürk Heykeli’nin karşısına açtığı kitabevinde kitabın yanı sıra gazete, mecmua, Bursa kartpostalları sattı.  Hacer Hanım ile evlendi. 1907 yılında Kızı Emine Hanım doğdu. Soyadı Kanunu çıkınca Kitapçı soyadını aldı. İşlerinin büyüdü, lakin dükkânı yıkılınca, 1950’li yıllarda kitabevi ve gazete-mecmua dağıtım işini iki ayrı yerde sürdürmeye başladı. Kitabevi Emek Apartmanı’na (şimdi yerinde Eser-Emre İş Merkezi var), dağıtım işi ise Ali Haydar Apartmanı’nın deposundan devam etti. Ali Haydar Kitapçı 18 Mart 1947’de vefat etti. Ulu Cami’nde kılınan cenaze namazından sonra Emirsultan Mezarlığı’nda toprağa verildi. Damadı İhsan Gerçeksi, kayınpederinin işini sürdürdü. O’nun 6 Şubat 1967’de vefatından sonra yeğeni Armağan Gerçeksi bu sorumluluğu üstlendi. Kitabevi 1978 yılında kapanarak tarihe karıştı.

23 MART 1938, ERDİNÇ ÇELİKKOL DOĞDU

23 Mart 1938’de Bursa’da doğan Erdinç Çelikkol, müziğe 1951 yılında Bursa Türk Mu­sikisi Derneği’nde başladı. Burada Hafız İzzet Gerçeker, Ekrem Yöntem, Mehmet Kutlugün, Yaşar Kızılay ve Musa Kumral’dan; 1954 – 1955’te de İstanbul’da besteci Nebahat Üner’den musiki dersleri aldı. 1955-1958 yılları arasında Bursa Türk Musikisi Derneği’nde Hafız İzzet Gerçeker’in yardımcılığına getirildi. Aynı yıllarda Yenişehir ve İznik’te et­kinlik gösteren Türk musikisi derneklerinde görev yaptı. 1960-1963 arasında Üsküdar Musiki Cemiyeti’nde Emin Ongan’la bir­likte çalıştı. İstanbul Radyosu’nda Cemiyet’in canlı programlarını yö­netti. 1963’te Bursa’ya döndükten sonra Bursa Türk Musikisi Derneği’nin yönetimini üstlendi, şefliğini yaptı. 1983’te, Bursa Belediyesi Konservatuvarının kurucuları arasında yer aldı. Türk Musikisi icra heyetinin şefliğine getirildi. 1985’te Türk Müziği Bölüm Başkanı, 1989’da Bursa Büyükşehir Belediyesi Konservatuarı müdür vekili oldu. 1988’den itibaren Yalova ve İzmit Türk Musikisi Derneklerinin, 1995’ten itibaren de Gemlik ve Orhangazi Türk müziği topluluklarının ve 1997’den itibaren de İnegöl Musiki Derneği’nin icra çalışmalarına da şeflik yaptı.

25 MART 2002, HÜSEYİN MUMCU’NUN VEFATI

1924 yılında Yenişehir’de doğdu. Bursa Halkevi’nde Prof. Kenan Öbel’den ders aldı. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde öğrenim gördü. İlk karikatürleri 1947 yılında Mizah dergisinde, ardından 1949’da Kudret gazetesinde yayımlandı. 1952’de Devlet Tiyatroları’nda dekor ve kostüm tasarımcısı olarak çalışmaya başladı. 1989 yılında emekli olana kadar 300’den fazla tiyatro, opera ve bale eserinin dekor-kostüm tasarımını yaptı. Bursa Ahmet Vefik Paşa Devlet Tiyatrosu’nun 1957’deki açılışında dekor ve kostümleri hazırladı. Emekliliğinden sonra Devlet Tiyatroları’ndaki görevini sürdürdü. Dört kez Ankara Sanat Kurumu’nun En İyi Dekor ve Kostüm Ödülü’nü kazandı. 25 Mart 2002’de Ankara’da vefat etti.

26 MART 1995, TAYYARE SİNEMASI KÜLTÜR MERKEZİ OLDU

Şehrin en önemli kültür mekânı olan Tayyare Sineması, Tayyare Cemiyeti tarafından 1931 yılında temeli atıldı, Raşit Rıza Temsil Heyeti’nin sahnelediği oyunla 19 Mayıs 1932’de hizmete açıldı. Şehrin merkezinde olması nedeniyle İstanbul’dan turne yapan tiyatroların vazgeçilmez mekânı oldu. Sinema-Tiyatro salonu olarak şehrin hafızasında hâlâ yerini korumaktadır. 1945 yılında binayı Bursa Belediyesi satın aldı. Ek kat çıkıldı. Bir ara yıkılması gündeme geldi. Bina 1995 ve 2017 yılında iki kere restore edildi. Kültür merkezi kimliğine ilk restorasyonda kavuştu. İlk yapıldığında dükkânların olduğu caddeye bakan bölümler, sonradan sanat galerisi haline getirilerek yirmi beş senede yüzlerce sergi açılması sağlandı. Ofislerin bulunduğu üst kat Bursa Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından kullanmaktadır.

27 MART 1995, OSMANGAZİ BELEDİYESİ KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ AÇILDI

Ankara Yolu üzerinde, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin karşısında Elmasbahçeler Mahallesi’nde yer alan Osmangazi Belediyesi eski Temizlik İşleri binasından dönüştürülen kültür merkezi 27 Mart 1995’te açıldı. Kültür merkezinde küçük olan sahneye Bozkurt Kuruç ve büyük olan sahneye Behzat Butak adı verildi. Tiyatro sahnesi olan yer, daha önce Temizlik İşleri Müdürlüğü’nün garajıydı. Osmangazi Belediyesi Kültür Merkezi’nde resim galerisi ve Yalın Tolga Kütüphanesi’nin yanı sıra Emlak ve Çevre Temizlik Vergi Dairesi, PTT, Aşevi, Toplantı Salonu, Düğün Salonu, Sağlık Ocağı, iki adet muhtarlık odası, üç çay ocağı, iki büfe, soyunma odaları ve çok sayıda depo da yer aldı. Sonraki yıllarda adı Elmasbahçeler Kültür Merkezi olarak değiştirildi ve küçük sahnesi kaldırıldı. Geriye kalan büyük sahne 2013 yılında yıkıldı. Dört yıl sonra, Osmangazi Belediyesi tarafından tamamen yıkılarak tarihe karıştı.

30 MART 1978, ÂLİ CENGİZ ÇELENK’İN VEFATI

10 Mayıs 1934’te Ayvalık’ta doğan Âli Cengiz Çelenk’in ailesinin kökeni Midilli Adası’na uzanıyor. İlk ve ortaokul eğitimini Ayvalık’ta aldıktan sonra İstanbul Belediye Konservatuvarına kayıt yaptırdı. Ardından Ankara Devlet Konservatuvarında eğitim aldı. 1960 yılında mezuniyetten sonra Devlet Tiyatroları’nda çalışmaya başladı. 1968 yılında önce altı aylığına Devlet Tiyatroları’nın, ardından ikinci altı ayda ise Avusturya hükümetinden burs aldı. Bir yıl boyunca Viyana’daki Burg Tiyatrosu’nda uzmanlık eğitimi gördü. Çağı­nın sayılı uluslararası yönetmenlerinden Fritz Kortner’in asistanlığını yaptı. 1969 yılında Ankara’ya döndü. Oyunculuğu bırakarak kendisine yeni bir yol çizdi; yönetmenlik… 1971 yılında bölge tiyatrosu olarak yerleşik kadroya geçen Bursa Devlet Tiyatrosu’na müdür olarak atandı. Bir yıl sonra, hâlâ devam eden konservatuvar niteliğinde olan Ferâizcizâde Mehmet Şâkir Tiyatro Kursu’nu başlattı. Tiyatro, Bursa’da, bölgesinde ve Anadolu’nun birçok şehrinde oyunlar sahneledi. Bursa Devlet Tiyatrosu, Anadolu’da tiyatronun merkezi konumuna geçti. 1978 yılının mart ayında, Derya Gülü oyunuyla yapılan Kayseri turnesinde böbreklerinden rahatsızlandı. Yakın dostu Adnan Açıkdüşünenler tarafından götürüldüğü Ankara Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nde tedavisine başlanıldı. 30 Mart 1978’de vefat etti. Ertesi gün cenazesi Bursa’ya getirildi. 2 Nisan 1978’de tiyatroda yapılan tören ve Ulu Cami’deki kılınan cenaze namazını takiben Emirsultan Mezarlığı’nda toprağa verildi. Hayatıyla ilgili Uğur Ozan Özen tarafından Bursa Devlet Tiyatrosu’nun Efsane Müdürü Âli Cengiz Çelenk (2020) isimli eserle kitaplaştırıldı. Ayrıca Adnan Açıkdüşünenler’in Bir Zamanlar Bursa Devlet Tiyatrosu’nda (2020, Hazırlayan Uğur Ozan Özen) adlı kitabında Bursa’da müdürlük yaptığı dönem ayrıntılı olarak anlatıldı.

 1 NİSAN 1940, ENVER AYHAN DOĞDU

Bursa’da doğan Enver Ayhan, 1964’te Yeşil Yıllar adında aktüel bir dergi çıkararak basın hayatına adım attı. Sonrasında Hakimiyet ve Millet gazetelerinde çalıştı. Günaydın ve Cumhuriyet gazeteleriyle Foto Spor‘un Bursa temsilciliğini yaptı. 1970-1972 yılları arasında -yurt dışında bulunduğu sırada- Günaydın gazetesinin Londra temsilciliğinde çalıştı. 1974’te yayımlanmaya başlayan Bursa Hakimiyet‘in spor müdürü oldu. 1984’ten sonra aynı gazetede köşe yazarı olarak çalıştı. 1987’de Olay gazetesine geçti ve burada köşe yazarlığına devam ettirdi. Bursa Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Spor Yazarları Derneği ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyesi olan sürekli sarı basın ve AİPS kartı sahibi Enver Ayhan, 10 Kasım 2001’de vefat etti. Ertesi günü Kestel Mezarlığı’nda toprağa verildi. Kitapları: Hey Gidi Günler Hey ve Spor Dünyamız (ikisi de Aykan Uzoğuz’la birlikte, 1978 ve 1981), Canımdaki Bursa (yazılar, 2001).

4 NİSAN 1980, İSMAİL GERÇEKSÖZ ÖLDÜRÜLDÜ

1925 yılında İzmir’de doğdu. Aslen Bursa’nın Köprühisar köyünden idi. Babasının görevi nedeniyle ilk ve orta öğretimini farklı şehirlerde yapan Gerçeksöz, ortaöğretimden sonra okula devam edemedi. Bursa’da Hakimiyet gazetesinde yazı işleri müdürlüğü yaptı, Bursa Ekspres gazetesine başyazılar kaleme aldı. 1961 yılında gittiği Batı Almanya’da işçi olarak çalıştı. Türk İşçi Derneklerinin başkanlığını yaptı. 1976 yılında Türkiye’ye döndükten sonra Millet gazetesinin başyazarlığını yaptı. 1973 yılı seçimlerinde Bursa’dan, 1977 yılı seçimlerinde İstanbul’dan MHP milletvekili adayı oldu. Ancak seçilemedi. 4 Nisan 1980’de, Acıbadem Dörtyol kavşağında evinin önündeki dolmuş durağında iki Dev-Sol militanı tarafından yapılan silahlı saldırı sonucu öldürüldü. Oğlu İbrahim Gerçeksöz ise yaralandı. Aksaray Valide Camii’nde kılınan cenaze namazından sonra Bursa’da Emirsultan Mezarlığı’nda toprağa verildi. Dört şiir kitabı vardır: Âşık Sazından Şiirler (1944), Bursa’nın Destanı (1951), Yaşayan Ağaç (1952), Gökbayrak (1954), İkinci Dönüş (1972).

6 NİSAN 1983, ZEKİ MUMCU’NUN VEFATI

Zeki Mumcu, Yunanistan’ın İskeçe şehrinde 1911 yılında doğdu. Yedi yaşında iken babası Mustafa Efendi’yi, 12 yaşında annesi Şefkat Hanım’ı yitirdi. Amcasının koruyuculuğu altında Selânik’teki ünlü Laik Fransız Okulu’nu bitirdi. Nuri Fettahoğlu ile birlikte Batı Trakya adlı haftalık bir gazete çıkarttı. 1933 yılında zorluklarla Türkiye’ye göç etti. 1934’te Bursa’ya yerleşip, Ulu Camii’nin karşısında Ankara Kitabevi’ni açtı. 1935’te öğretmen Sacide Hanım’la evlendi. Daha sonra Atatürk Caddesi’nde, Setbaşı’na doğru giderken sol taraftaki dükkâna taşındı. Burada özellikle tıp kitapları başta olmak üzere yabancı yayınların satışı yaptı. 1957’de Bursa’daki işyerini tasfiye ederek Ankara’ya taşındı. Tıp kitaplarıyla yabancı yayınların satıldığı bir kitabevi açtı. 6 Nisan 1983’te Ankara’da vefat etti.

11 NİSAN 1960, HASAN BOYACI DOĞDU

Hasan Boyacı Konya’da doğdu. İlk ve orta öğretimini 1967-1974 yılları arasında Cihanbeyli’de, liseyi ise 1974-1978 yılları arasında Karaman İmam Hatip Lisesi’nde bitirdi. Liseden mezun olduktan sonra mecburi hizmetini yapmak üzere Uşak’ın merkezine bağlı Susuzören Köyüne tayin oldu. Dört ay imamlık yaptı. 1979 yılında Bursa Yüksek İslâm Enstitüsü’ne kayıt yaptırdı. 1979-1980 yıllarında Ulu Camii’nin yakınlarındaki Millî Türk Talebe Birliği Kitapçısında çalışmaya başladı. 12 Eylül 1980 askeri müdahalesinden sonra birlik kapatıldı. 1982 yılında okuluna ara verdi. İlk kitabevini 1980 yılının ilk aylarında Tahtakale’de Akarsu Çakırhamam İş Hanı’nın ikinci katında açtı. Adı Menzil Kitabevi idi. Kitabevini, Akay Tekstil’in deposu olarak kullanılan Osmanlı Bankası Pasajı’nın alt katına 10 Şubat 1982’de taşındı. Böylece daha sonra Bursa Kitapçılar Çarşısı adını alacak oluşum başladı. Vatani görevinden sonra Basak Caddesi’nde Furkan Kitabevi’ni açtı. Kitabevini 1986 yılında Koruyucu İşhanı’na taşındı. Buraya kitapseverler gelmeyince bir yıl sonra Osmanlı Bankası Pasajı’na taşındı. 1992 yılında kısa süren Fırat Kitap Sarayı macerasından sonra, o yıl Sönmez İş Sarayı’nın en alt katındaki 14 numaralı dükkânı kiralayıp yeniden kitabevi açtı. 2002 yılına kadar kitapçılığa devam etti. Nazofarenks (geniz) kanserinden dolayı kitapçılığı bırakmak zorunda kaldı. İki yıl boyunca tedavi gördü. 2004 yılında kitabevini sattı. Tedavisinden sonra, 1994 yılında başladığı Erguvan Çerçeve’ye emek vermeye devam etti. 2018 yılında son işini de tasfiye ederek memleketi Cihanbeyli’ye döndü. Burada çok sevdiği kitaplardan oluşan bir kütüphane kurmak ve hayır işleriyle uğraşmak niyetinde.

23 NİSAN 1964, MUSA ATAŞ’IN VEFATI

1901’de Dağıstan’da doğan Musa Ataş, küçük yaşta ailesiyle birlikte Bursa’ya geldi. Öğretmen Okulu’nun son sınıfındayken Kurtuluş Savaşı’na katılmak üzere öğrenimini yarım bıraktı. Birinci İnönü Savaşı’ndan itibaren bütün savaşlara ve Konya ayaklanmasının bastırılmasına katıldı. Bu hizmetleri karşılığında İstiklâl madalyası ile ödüllendirildi. Barıştan sonra yarım kalan öğrenimini tamamladı. Bursa Kız Lisesi’nde bir süre Fransızca öğretmenliği yaptı. 1930’lu yıllarda Hakkın Sesi gazetesinde olmak üzere, Ant ve Hakimiyet Milletindir gazetelerinde muhabir olarak çalıştı. Cumhuriyet ve Hürriyet gazetelerinin Bursa temsilciliğini yaptı. Bursa Dağcılık Kulübü’nün ilk yönetim kurulunda yer aldı.  Bursa Gazeteciler Cemiyeti’nin de kurucu başkanı oldu. Kitapları: Bursa Kılavuzu (İstanbul 1944), Bursa Kaplıcaları ve Otelleri Broşürü (1952), Tarih ve Tabiat Şehri Bursa (1948), Bursa Sanatları (1949), Elli Yıl Önce Bursa (1960).

20 NİSAN 1990, ŞEFİK BURSALI VEFAT ETTİ

1903 yılında Bursa’ doğan Şefik Bursalı, Sanayi Nefise Mektebi’ni (İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi) birincilikle bitirdi. Bir süre Avrupa’da kaldıktan sonra İzmir, Konya ve İstanbul’da resim öğretmenliği yaptı. 1936’dan itibaren Ankara Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde ders vermeye başladı. 1987 yılında Mimar Sinan Üniversitesi’nden profesörlük unvanı aldı. 10 Nisan 1987’de doğduğu evin bulunduğu Basak sokağının adı Şefik Bursalı Sokağı olarak değiştirildi. Bursa Büyükşehir Belediyesi, Tayyare Kültür Merkezi’nin yanındaki galeriye adını verdi. 20 Nisan 1990’da vefat etti. Kültür ve Turizm Bakanlığı her yıl adına resim yarışması düzenlemektedir.

24 NİSAN 2002, SEDAT YALIM’IN VEFATI

10 Ekim 1929’da Lüleburgaz’da doğan Sedat Yalım, ilk, orta ve lise öğrenimini Gaziantep’te tamamladı. Bursa’ya gelince Foto Sema’dan ilk fotoğrafçılık derslerini aldı. İstanbul/Kadıköy’de Opera Sineması içinde küçük bir işyeri açtı. Bu arada Birinci Ordu’nun belgelik fotoğraf çekimlerini yaptı. 1960 yılında yeniden Bursa’ya döndü. Önce Hüseyin Sonay’la ortak çalıştı. Atatürk Caddesi’nde Yalım Fotoğraf Stüdyosu’nu açtı. Bursa’da markalaşarak alanında en önemli isimlerden biri oldu. Yaşlılığında stüdyo çalışmalarını kızı ve damadına devretti. 24 Nisan 2002’de vefat etti. Ertesi gün, Ulu Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Hamitler/Bursa Kent Mezarlığı’ndaki aile kabristanına defnedildi.

(DEVAM EDECEK)

KAYNAKÇA

Akkılıç, Yılmaz (Yayına Hazırlayan), Bursa Ansiklopedisi, 4 Cilt, İstanbul: Burdef Yayınları, 2002.

Not: Adı geçen kaynaktaki bilgilere yapılan ekler güncellenip, yeni kişiler ve bilgiler eklenmiştir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.